25 Ağustos 2009 Salı

2. GÜNEŞ ENERJİSİ TEKNOLOJİLERİ 2009 FUARI GERÇEKLEŞTİ ...

Alanında ülkemizin ilk ve tek fuarı olan 2. Güneş Enerjisi Teknolojileri 2009 Fuarı na toplam 114 katılımcı firma iştirak ederken, 17.293 ziyaretçi de fuarı gezdi.

26 Şubat - 01 Mart 2009 tarihinde İstanbul Fuar Merkezi 10. salonda düzenlenen 2. Güneş Enerjisi Teknolojileri Fuarı 2009 başarı ile gerçekleştirildi. İstanbul Fuar Merkezi nde düzenlenen fuar, kapılarını 26 Şubat 2009 Perşembe günü ziyaretçilerine açtı. Saat 12.00 de gerçekleşen fuarın açılışı İhlas Holding Yönetim Kurulu Bşk. Yrd. Yavuz Özgün, Polistren Üreticileri Derneği (PÜD) Genel Sekreteri Murat Kenet ve Enerji ve Tabii Kaynakları Bakanı Hilmi Güler tarafından gerçekleştirildi. Açılışın ardından fuarı dolaşan Bakan Güler ve beraberindeki heyet sergilenen teknolojileri inceleyerek, katılımcılardan bilgi aldılar. Ayrıca, Tunçmatik ve Kyocera nın sponsorluğunda gerçekleştirilen fuar kapsamında, Gira Solar ın katkısı ve güneş enerjisiyle beslenen ses sistemi ile düzenlenen konser de heyet tarafından ilgiyle takip edildi. Alanında ülkemizin ilk ve tek fuarı olan 2. Güneş Enerjisi Teknolojileri 2009 Fuarı na toplam 114 katılımcı firma iştirak ederken, 17.293 ziyaretçi de fuarı gezdi. Türkiye de faaliyet gösteren güneş enerjisi sistemleri üreticisi ve satıcısı firmaların katılımcı olarak iştirak ettiği fuarda, ziyaretçi kalitesi anlamında da büyük başarılara imza atıldı. Yalnızca profesyonel ziyaretçilerin gezdiği fuar da, son alıcılar dikkat çekti. Katılımcı firmaların kalitelerini artırma, marka olma, yeni pazarlarla tanışma yönündeki istekleri, İhlas Fuarcılık ın fuar düzenleme konusunda gösterdiği başarılar ile birleşmiş ve fuar başarı ile gerçekleştirilmiştir. Fuar bünyesinde yapılan etkinlikler ve konferans programları da sektör tarafından ilgiyle takip edilmiştir. Fuar, gerek doğru ziyaretçiye ulaşma konusunda gerekse etkinlik anlamında gösterdiği başarılar ile katılımcı firmaların memnuniyetini kazandı. Güneş Enerjisi Fuarı, gelecek senelerde ülkemizin en hızlı gelişen sektörlerinden biri olacağının da sinyallerini verdi. Fuarın ardından, 25 - 28 Şubat 2010 tarihleri arasında gerçekleştirilecek 3. Güneş Enerjisi Teknolojileri Fuarı nın beklentisine girilmiş ve gerek şirketimiz gerekse de katılımcılarımız daha büyük hedefler için çalışmalarına başlamışlardır.

FUARIN DUYURULMASI - İŞBİRLİKLERİ
2. Güneş Enerjisi Teknolojileri 2009 Fuarı na yönelik gerçekleştirilen tanıtım çalışmalarından bazıları aşağıda belirtildiği gibidir:

Yukarıda da belirtilmiş olan dergiler; Ana Basın Sponsorları Güneş Enerjisi Dergisi ve Sun & Wind Energy, Yapı Malzeme, Nalbur Teknik, Boru, Kalıp, Hi-Tech, Medikal Teknik, Matbaa Teknik, Dijital Teknik, Konfeksiyon Teknik, Automotive Export, Made in Turkey, Tekstil Teknik aracılığı ile tüm Türkiye deki sektör mensuplarına ulaşmak mümkün oldu.

Şirketimizin de bağlı olduğu İhlas Holding medya kuruluşlarından TGRT Haber de reklam çalışmaları, TGRT FM ile fuar reklam spotları ve Türkiye Gazetesi nde fuar ilanları yeterli miktarda yer almıştır. Güneş Sistemleri için, dünyanın en ünlü fuarları ziyaret edilerek ziyaretçi pazarlaması yapıldı ve yabancı ziyaretçiye yönelik kampanyalar düzenlendi.Türkiye nin muhtelif illerinde tüm katılımcı ve ziyaretçi firmalara davetiye ve afiş dağıtıldı.

Sanayi ve Ticaret Odaları ile Sivil Toplum Kuruluşları ndan gereken destek alındı. 2. Güneş Enerjisi Teknolojileri 2009 Fuarı nın aldığı hem yurt içi hem yurt dışı destekler, Türk güneş enerjisi sektörünü uluslararası pazarlar ile tanıştırmayı başardı. Ana sponsorluğunu TUNÇMATİK VE KYOCERA nın birlikte yaptığı 2. Güneş Enerjisi Teknolojileri Fuarı, konusuyla ilgili dernekler tarafından da tam destek gördü. ENERJİ ve TABİİ KAYNAKLAR BAKANLIĞI başta olmak üzere, TEMA VAKFI (Türkiye Erozyonla Mücadele Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı), ÇEVKOR (Çevre Koruma ve Araştırma Vakfı), TEMİZ DÜNYA, GÜNEŞE DERNEĞİ, SUN&WIND ENERGY, HESİAD (Hidroelektrik Santralleri Sanayi İş Adamları Derneği), EPA (Enerji Profesyonelleri Derneği), Kayseri Sanayi Odası, Ankara Ticaret Odası ve TEMİZ DÜNYA DERNEĞİ fuar esnasında gerçekleştirecekleri çalışmalarla, faaliyetleri hakkında sektörü bilgilendirdi. Tüm bu desteklerin yanı sıra; 9 Eylül Üniversitesi, Sakarya Üni.- Saitem, Sakarya Üni.- Entek ve Ege Üniversitesi Güneş Enerjisi Enstitüsü, kendi tasarladıkları güneş arabaları ve çeşitli etkinliklerle 2. Güneş Enerjisi Teknolojileri Fuarı nda gövde gösterisi yaptı.

2. Güneş Enerjisi kapsamında bir ilk de gerçekleştirildi. Moğollar grubu üyesi müzisyen Taner Öngür, Gira Solar ın katkılarıyla fuarda bir konser verdi. Serap Yağız + Suların Uğultusu isimli albümlerini fuarın açılışı ardından seslendirdiler. Fuarda yer alan konserin asıl teması; tamamen güneş enerjisiyle beslenen bir ses sistemi ile çalışıyor olmasıydı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler in de ilgi ile izlediği etkinlik, katılımcı firmalar ve ziyaretçiler tarafından büyük ilgi gördü.

Fuar davetiyesi olarak toplam 250.000 Adet davetiye dağıtılmıştır. Bunun 170.000 adeti İhlas Fuarcılık faaliyetleri ile, geri kalanı ise katılımcıların müşteri davetleri şeklinde gerçekleştirilmiştir. Yüz yüze pazarlama faaliyetleri gerçekleştirilmiştir. Katılımcı firmalar tarafından davetiye gönderileri yapılmıştır. Afiş, pano, pankart ve diğer tanıtım faaliyetleri uygulanmıştır. Sektör tarafından ilgiyle takip edilen, web siteleri ve sektörel dergiler fuarın tanıtımına destek sağladılar. Ve tüm bunların haricinde MEDYA ÇALIŞMASI ile ulusal ve yerel tüm TV, Radyo, Gazete ve dergilerde fuar öncesi, fuar açılışı ve sonrası olmak üzere haberlerimizin ve reklamlarımızın başarılı bir şekilde yer almasıdır. Bu amaçla;

Gazeteler:
Hürriyet, Sabah, Türkiye, Dünya, Akşam, Güneş, Tercüman, Milli Gazete, Yeni Şafak, Star ve TGRT Haber gibi ulusal gazetelerle çalışılmıştır.

Radyolar:
Radyo K, Radyo Klas, Radyo İlaç (Şahin), Tgrt Fm, Marmara Fm, Karma Türk, Radyo 7, Lokum Fm, Melodi Fm, Lokum Türk.

Tv ler:
Tgrt Haber, Tgrt Euro.

Dergiler:
Elektrokent Perpa Dergisi, Enerji Dergisi, Steel Orbis, DTK Dergisi, Lighting Magazine, Tesisat Dergisi, Doğa Yayıncılık, Gas&Power, Enerji Petrol&Gaz, Yapı Malzeme, Nalbur Teknik, Boru, Kalıp, Medikal Teknik, Ortopedi Teknik, Hi-Tech, Tarım Teknik, Matbaa Teknik, Dijital Teknik, Güneş Enerjisi, Konut Trendy, İdtm Bültenleri.

Yabancı Dergiler:
Photon International Magazin, Sun&Wind Energy

Web Siteleri
www.yapionline.net, www.mobilyaweb.com, www.insaatforumu.com, www.yapirehberi.com, www.arkitera.com, www.fuarplus.com www.insaatyapimarket.com, www.haberler.com, www.boyex.com, www.ihaleci.com, www.yapikariyer.net, www.yalitim.com, www.evdose.com, www.fuartakip.com, www.fuarz.com, www.dekorturkiye.com, www.plenusfuar.com, www.turisttv.com, www.kadikoygazetesi.com, www.wtcistanbul.net, www.insaatara.com, www.turizmdebusabah.com, www.istoc.com.tr, www.kobiklinik.com, www.webrehberi.net, www.1insaat.com, www.sondakika.com, www.sanayiden.com, www.insaatofisi.com, www.fuarrehberi.net, www.turkiyegazetesi.com.tr, www.insaatdergisi.com, www.tarimmerkezi.com, turk.internet.com, www.iha.com.tr, www.kartalgazetesi.com, www.yesilyurtgazetesi.com, www.haberx.com, www.tgrthaber.com.tr, www.netgazete.com, www.yatırımlar.com, www.yapimagazin.com, www.yapikariyer.net, www.ihale.net, www.insaatforumu.com, www.yapisal.net, www.petroturk.com.

Yabancı Web Siteleri
www.photon.de, www.sunwindenergy.com; www.auma.de, www.biztradeshows.com, www.photon-magazine.com, www.epia.org, www.expofairs.com, www.eventseye.com, www.vantagetradeshows.com, www.expodatabase.com, www.expoprometer.com

İSTATİSTİK
ZİYARETÇİ ve KATILIMCI

2. Güneş Enerjisi Teknolojileri 2009 Ziyaretçi Sayısı: 17.293

Günlere Göre Ziyaretçi Dağılımı:
1. gün: 3.125
2. gün: 4.601
3. gün: 5.275
4. gün: 4.292

TOPLAM: 17.293

Yabancı Ziyaretçi Dağılımı:
Orta Doğu Ülkeleri: 230

Avrupa Ülkeleri: 554
Rusya ve T.Cumhuriyetleri: 371
Afrika Ülkeleri: 133
Diğer: 307

TOPLAM:1.595

Fuar Katılımcı Firma Sayısı : 114
Yabancı Katılımcı Sayısı : 18

Ziyaretçi Dağılımı:

Güneş Enerji Üreticileri
Montaj Atölyesi Sahipleri
Yöneticiler
Teknisyenler
Mühendisler
Elektrik Mühendisleri
Endüstri Mühendisleri
Makine Mühendisleri
Maden Mühendisleri
Yetkili Servis Görevlileri
Kamu Sektörü - Belediyeler
Müteahhitler ve Kooperatifler
Turizm İşletmeleri - Oteller
Dağıtım, Ticaret ve Hizmetler
Toptancılar
İhracatçılar
İthalatçılar
Distribütörlükler
Temsilcilikler
Satın Alma Yetkilileri
Ambalaj
Geri Dönüşüm http://www.normenerji.com.tr/ http://www.solar-bazaar.com/ http://www.solar-santral.com/

11 Ağustos 2009 Salı

Evlere güneş kolektörü zorunluluğu getiren yasa teklifi hazırlanıyor

Sanayi Ticaret, Enerji, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı Soner Aksoy, apartman ve evlere güneş kolektörü zorunluluğu getiren yasa teklifi hazırlıyor

‘Kısa sürede üretim’
“Asıl enerji fosil yakıttır anlayışı artık bitmiştir” diyen Aksoy, yenilenebilir kaynaklardan tüketilen elektriğin yüzde 20’sinin kısa sürede üretilebileceğini belirtti.

Aksoy, “Bu konuda yasa teklifi çalışmam sürüyor. Eğer üretilen güneş enerjisinin ilk 5 yılda belirli bir fiyattan alınacağı düzenlemesini yaparsak, yatırımlarda patlama olur” diye konuştu.

Türkiye’nin elektrik üretiminde doğalgaza bağımlılığının yüzde 52 seviyesinde olduğunu kaydeden Aksoy, “Doğalgaza bağımlı olmak belli ülkelerin kucağına oturmak demektir” dedi.

Barcelona kriterlerine göre Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde bütün konutlara yenilenebilir enerji üretme zorunluluğu getirildiğini ifade eden Aksoy, üzerinde çalışılan yasal düzenlemeyle ilgili şu bilgileri verdi:

Çatılara kolektör
“AB üyesi olmayı amaçlıyorsak bu konuda da kriterlere uymamız gerekir. Bütün konutlar ile işyerlerine tükettikleri enerjinin yüzde 10’unu yenilenebilir enerji kaynaklarından üretmeleri zorunluluğunu getirmeliyiz. Üzerinde çalıştığım yasa teklifine göre, bu bütün apartmanlar ve müstakil evler için geçerli olacak. Hatta bazı yerlerde rüzgâr enerjisi elde edilebilir.”


Üretimin iki yolu var
Enerji üretimi açısından bakıldığında apartmanlarda iki temel yol olduğunu söyleyen Soner Aksoy, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Birincisi, güneş kolektörleriyle sıcak su elde edilmesi. İkincisi, güneş ışığından güneş pilleriyle (fotovoltaik piller) elektrik üretimi. Apartmanlarda ısı kaybını önleyecek izolasyonu da zorunlu hale getirmeliyiz. Enerji Bakanlığı ile Vakıfbank bu konuda anlaşma yaparak apartman yöneticilerine uzun vadeli kredi sağlayabilir. Böylece yüzde 40 ısı kaybı azalması sağlanır.”
TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı Soner Aksoy, ev, apartman ve işyerlerinin çatılarına güneş kolektörü veya güneş pilleri konularak tüketilen enerjinin yüzde 10’unun bu yolla üretilmesinin yasal olarak zorunlu hale getirilmesi için çalışma yaptığını açıkladı.
Soner Aksoy, yenilenebilir enerji olarak nitelendirilen güneş, rüzgâr, jeotermal ve biyogazdan elektrik üretimiyle ilgili yasa teklifi çalışmaları konusunda Milliyet’e bilgi verdi.

Elektriği evde üret fazlasını devlete sat

Bu kanun teklifinin kabul edilmesiyle birlikte çok şey değişecek...

Yenilenebilir enerji kanun teklifi kabul edilirse evde güneş enerjisinden elektrik üretip fazlasını devlete satmak mümkün olacak. Güneşe Derneği ve Tunçmatik Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Özer, 18 AB ülkesinde temiz enerjisi teşvik amacıyla bu uygulamanın sürdüğünü söyledi.

“Evde üret fazlasını devlete sat” uygulamasının Türkiye’yi enerjide dışa bağımlılıktan kurtaracak potansiyele sahip olduğuna dikkat çeken Özer, Yunanistan’da güneş enerjisinden üretilen elektriğin evde tüketilmeyen kısmının kilovat/saatinin 49 eurocent’ten devlete satıldığını anlattı. Özer “Bizde ise 20’li rakamlar konuşuluyor. Net bir rakam ilan edilmedi. Sistemin kendini amorti edebilmesi için verilecek fiyat çok önemli. Ekonomik olarak mantıklı olmalı ki insanlar evlerinde bu sistemi tercih etsinler” dedi.

Güneş Enerjisi İle Gerçekleştirilecek İlk Konser

Gria Solar’ın desteğiyle düzenlenen ve Moğollar grubundan tanıdığımız müzisyen Taner Öngür, yepyeni bir proje ile Tunçmatik ve Kyocera’nın sponsorluğunda düzenlenen 2. Güneş Enerjisi Teknolojileri Fuarı’nda olmaya hazırlanıyor. Taner Özgür “Serap Yağız + Suların Uğultusu” isimli grubu ile 26 Şubat 2009 günü fuarın açılışının ardından konser verecek.

Yoğun bir şekilde tüketilen elektrik enerjisi özellikle müzik sektöründe önemli bir yere sahiptir. Gerçekleştirilecek olan konserin asıl teması ise, güneş enerjisiyle beslenen bir ses sistemi ile çalışıyor olması. Bu etkinlik, küresel ısınma ve hızla gelişen yenilenebilir enerji çalışmalarının, kültür ve sanat hayatında bir yankı bulması, bu konunun hayatın her alanında önemli bir yeri olması gerektiğini düşünen bir konser olacak.

KÜRESEL ISINMAYA DİKKAT ÇEKECEK

Ekim 2008’den beri “güneş şarkıları” isimli yeni bir albüm çalışması içerisinde olan grup konserin amacını şu şekilde dile getirdi; “Bu konuda çalışmalarımızın amacı, küresel ısınma ve hızla gelişen yenilenebilir enerji çalışmalarının, kültür ve sanat hayatında bir yankı bulması, bu konunun hayatın her alanında önemli bir yeri olması gerektiğini düşünmemizden kaynaklanmaktadır. Küçük bir araştırma neticesinde, müzik sektörünün yoğun bir şekilde elektrik enerjisi tükettiği düşünülürse, bunun sadece müzik üretiminde bile önemli bir yer tuttuğu görülecektir. Gelişen teknooloji sayesinde, bugün ses sistemleri çok gelişmiştir. Kitlesel etkinliklerde, (konserler, festivaller, eğlence mekanları gibi) genellikle mazot kaynaklı jeneratörler kullanılmaktadır. Hem bu konuda başka Yollar olabileceğini düşündürmek, hem de bir örnek oluşturabilmek adına, Güneş Enerjisi Teknolojileri Fuarı’nda, gönüllü olarak bir konser vermeyi düşündük.
Fakat bu konser, tamamen güneş enerjisi ile beslenen bir ses sistemi ile gerçekleşebilmeliydi. Böylece, 26 Şubat 2009’da, güneş enerjisi teknolojileri fuarının açılış gününde, ülkemizde( hatta dünyada) ilk defa bir müzik konseri, güneş enerjisi ile beslenen bir ses sistemi ile gerçekleşecek. Konserimizde, güneş şarkıları albümümüzde yer alacak şarkılarımızı icra edeceğiz. Güneşin dünyanın var olduğu andan beri, insanların duygu ve düşüncelerindeki etkiyi, şarkılarla dile getirmeye çalışacağız. Umarız, bu yaşadığımız sıkıntılı ve gelecek umutlarımızın bir ölçüde yok olduğu günlerde, yeni umutlar ve gelecek için yeni fırsatların doğduğu bir dönemin başlangıcı olur.”

TÜRKİYE BÜYÜK POTANSİYEL


Ülkemizin ilk ve tek Güneş Enerjisi konulu fuarı olan Güneş Enerjisi Teknolojileri Fuarı, Türkiye’nin güneş enerjisi alanında üretim merkezi olması yolunda büyük adımlar atılmasına fırsat tanıyor. 26 Şubat – 1 Mart 2009 tarihleri arasında İhlas Fuarcılık tarafından gerçekleştirilecek olan ve ikinci kez sektöre kapılarını açacak fuar, dünyadaki son teknolojilerin ve Türkiye’de üretilen yeni ürünlerin bir arada sunulduğu ticari bir platform olmayı hedefliyor.

2. Güneş Enerjisi Teknolojileri Fuarı, üretim, yan sanayi, ihracat, ithalat ve Pazar gelişimi yanı sıra, nihai tüketici içinde büyük fırsatlar sunuyor.

BOL GÜNEŞLİ ETKİNLİKLER

Güneş Enerjisi Teknolojileri Fuarı, planlanan etkinlikleri ile hem katılımcı firmalara hem de ziyaretçilerine temiz enerjinin önemini hatırlatmayı hedefliyor. Sempozyumlar be firma konferanslarının yanı sıra ziyaretçilerin de katılım göstereceği şekilde planlanan birçok farklı etkinliklerden oluşuyor. Özellikle renkli seminerler gerçekleştirilecek fuarda, sektörün öncü kuruluşları verecekleri konferanslar ile sektörü aydınlatacak.

İşsizliğe ‘güneşli’ reçete!

Türkiye’nin, küresel ekonomik kriz sonrası giderek derinleşen işsizlik sorununa “güneşli” reçete… Koşul, tatmin edici devlet teşvikleri



Güneşe Derneği Başkan Yardımcısı ve Norm Enerji Sistemleri Genel Müdürü İbrahim Erkan Yenen, yenilenebilir enerji kaynakları arasında yer alan güneşin, Türkiye’nin işsizlik sorunu reçetesindeki ilaçlardan biri olabileceğini söyledi. 26 Şubat – 01 Mart 2009 tarihleri arasında İstanbul Fuar merkezi’nde gerçekleştirilen Güneş Enerjisi ve Teknolojileri Fuarı sonrasında bir değerlendirme yapan Yenen, yakın gelecekte meclis gündemine gelmesi beklenen, güneşten elektrik üreteceklere verilecek devlet teşviklerine dair revize edilmiş düzenlemenin kilit önemde olduğunu kaydetti. Yenen, “Güneş enerjisi santralı kurmayı düşünen girişimcilere, 15 yıl için, kWh başına 25 euro cent fiyat verileceği konuşuluyor. Bu rakam ve süre girişimciyi teşvik etmeye yetmez” dedi.



“Fuarda gördük ki, sektör ve girişimciler hazır bir şekilde açıklanacak yeni teşvik rakamlarını bekliyor” diyen Güneşe Derneği Başkan Yardımcısı ve Norm Enerji Sistemleri Genel Müdürü İbrahim Erkan Yenen, teşviklerin tatmin edici olması durumunda binlerce kişiye iş imkanı da doğacağını kaydetti. Almanya’da, sadece 2007 yılında, ev ve işyerlerinin çatılarına kurulan, irili ufaklı güneşten elektrik üretim sistemi sayısının 130 bin olduğu bilgisini veren Yenen, “Almanya’da binlerce insan bu sektörde istihdam ediliyor” dedi.



Türkiye ile aynı iklim kuşağı ve enlemde bulunan Yunanistan’da, devletin, 10+10 yıllık alım garantisi ve kWh başına 45,82 euro-cent fiyat verdiğini kaydeden Yenen, bunun yanında, düşük faizli yatırım kredisi ve yüzde 40’lara varan hibe desteği sağladığını belirtti. Yenen, “Türkiye’de şu sıralar TBMM gündemine gelmesi beklenen değişiklik teklifi için telaffuz edilen 15 yıl ve 25 euro cent rakamları cazip değil. Bu rakamlarla geri dönüşüm süresi 15 yılı buluyor. Dünya ortalaması ise 5 yıl” şeklinde konuştu.



Yenen, güneş enerjisi sektörüne sağlanacak teşviklerin, istihdam sağlama yanında, yakın geçmişte KYOTO Protokolünü imzalayan Türkiye’de, önemli bir çevreci enerji adımı olacağını söyledi.

Güneşi Yere İndireceğiz

Güneşi Yere İndireceğiz"

Enerji Bakanı Güler, güneş enerjisi konusunda atılan ciddi adımların ardından bu konuda müthiş bir yarışın başlayacağını söyledi

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, güneş enerjisi konusunda atılan ciddi adımların ardından bu konuda müthiş bir yarışın başlayacağını belirterek, ''Güneşi yere indireceğiz'' dedi.

2. Güneş Enerjisi Teknolojileri, 3. İzolasyon ve 4. İstanbul Boya fuarlarının açılışında konuşan Güler, fuar konusu olan yalıtım, güneş enerjisi ve boyanın, inşaat sektörüyle enerji sektörünün 3 önemli unsuru olduğuna işaret etti.

Güler, bu alanlarda önemli yasalar çıkardıklarını ve sektörün önünü açtıklarını belirterek, güneş enerjisinin Türkiye'nin enerji bağımsızlığı konusunda en önemli yatırım konularının başında geldiğini söyledi.

Yenilenebilir enerji konusunda attıkları adımlar hakkında bilgi veren Güler, rüzgar enerjisinde Avrupa'da 35. sıradayken 11. sıraya yükselen Türkiye'nin ilk 2'ye girmesini hedeflediklerini, güneş enerjisi konusunda da ciddi yatırımların başladığını kaydetti.

Bakan Güler, ''Burada da öyle bir gelişme olacak ki bütün çatıların kiremitleri güneş panelleriyle yer değiştirecek. Güneye bakan duvarları güneş panelleriyle kaplanacak'' diye konuştu.

Türkiye'nin güneş enerjisi potansiyelinin 56 bin megavatlık doğal gaz santraline eşdeğer olduğunu dile getiren Güler, şöyle devam etti:

''Güneş enerjisi konusunda ciddi adımlar attık. Yasa tasarısı hazırladık. Fiyatını tekrar gözden geçireceğiz. Bu da gerçekleşirse güneşle ilgili müthiş bir yarış başlayacak ve güneşi yere indireceğiz. Eğer bunu yaparsak, enerjide bağımsızlık savaşını da kazanmış olacağız. Kurtuluş Savaşında nasıl mazlum ülkelere örnek olduysak, enerjide de mazlum ülkelere örnek olacak şekilde kendi suyumuzu, rüzgarımızı, güneşimizi, jeotermalimizi kullanarak dışa bağımsızlığımızı azaltacağız, belki de ortadan kaldıracağız.''

Güler, bu konuda gerekli hukuki altyapının oluşturulduğunu ifade etti.

Enerji konusunun yatırımcılar açısından bu kadar gündeme gelmesinde, güven ortamının oluşturulmasının ve yatırımlarda gerekli altyapının sağlanmasının rol oynadığını vurgulayan Güler, işin başına geldiklerinde bu alanda 30 olan yatırımcı sayısını 3 bine çıkardıklarını, hedeflerinin ise 3 milyona ulaşmak olduğunu bildirdi.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Güler, herkesin kendi enerjisini üretmesi durumunda iletim kaybının da yaşanmayacağına işaret etti.

İzolasyon konusuna da değinerek, binaların yüzde 90'ının izolasyonsuz olduğunu belirten Güler, böyle bir yatırım konusuna ağırlık verilmesi durumunda yakıt masrafının yarı yarıya azalacağını söyledi.

Güler, boya ile güneş enerjisi arasında bir bağlantı bulunduğunu belirterek, boya sektörü temsilcilerinin, güneş enerjisini kullanacak yüksek teknolojili ürünler geliştirebileceğini ifade etti.

Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Bakan Güler, Türkiye'nin yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği konusunda daha hızlı hareket ederek gerekli yasaları çıkardığını söyledi.

Güneş enerjisi yatırımlarının sağlayacağı istihdama ilişkin bir soru üzerine Güler, ''Güneş enerjisinde her bir megavat 10 kişiye kalıcı istihdam sağlıyor. Yatırım süresince de 20 kişiye sağlıyor'' dedi.

Güler, Türkiye'nin bu konuda potansiyelinin çok yüksek olması dolayısıyla hem binalarda hem açık alanlarda güneş enerjisi tesisi kurulması için çok talep bulunduğunu bildirdi.

Doğal gaz konusunda İran'a karşı kazanılan tahkim davasının doğal gaz fiyatlarına etkisine ilişkin bir soru üzerine de Bakan Güler, ''Devam eden bir süreç. Süreç sonunda değerlendiririz'' dedi.

Güler, tasarruflu elektrikli ısıtıcısı üreticilerinin ''yüzde 90 tasarruf sağladıkları'' yönündeki iddialarına ilişkin bir soruya verdiği yanıtta da, yüzde 90 gibi bir oran hakkında bilgisi olmadığını, ancak uygulanmasının önemli avantajlar getireceği bir sistemden bahsedilebileceğini belirterek, en azından ''nano boru kullanması'' ve enerji verimliliğinin ağırlıklı olmasının memnuniyet verici olduğunu kaydetti.

İTÜ, güneşle besleniyor


Alternatif enerji kaynaklarının kullanımı konusunda yürütülen çalışmalar kapsamında TÜBİTAK tarafından bu yıl 5. düzenlenen güneş enerjili araba yarışması İzmir'de Pınarbaşı Yarış Pisti'nde yapılıyor.
Güneş enerjili araba yarışmasını "Socrat" adlı arabayla İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) ekibi kazandı.
TÜBİTAK tarafından düzenlenen ''Formula G-Güneş Arabaları Yarışı'' ve ''Hidromobil- Hidrojen Arabaları Yarışı''nın final etapları Pınarbaşı Yarış Pisti'nde başladı. Günün ilk yarışında 20 üniversiteden 23 güneş arabası, damalı bayrağı görebilmek için yarıştı. 3 takımın teknik arıza nedeniyle başlayamadığı yarışmayı, 25 tur sonunda İTÜ ekibi, ''Socrat'' isimli aracıyla birinci tamamladı.
Anadolu Üniversitesi Güneş Arabası Takımı, ''Thunder Bird'' isimli aracıyla ikinci, Uludağ Üniversitesi Makina Topluluğu Timsah Ekibi, ''Umakit'' isimli aracıyla üçüncü oldu.
Yarışlarla ilgili bilgi veren TÜBİTAK Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Ömer Anlağan, ilki 5 yıl önce yapılan güneş arabası yarışlarının, alınan sonuçların memnuniyet verici düzeyde olması nedeniyle her yıl tekrarlanmasına karar verildiğini belirterek, "Yarışlarla üniversite gençliğinin alternatif enerjiler konusunda farkındalığını sağlamak ve bu yöndeki mesleki becerileri arttırmak istiyoruz. Teknolojiye katkıda bulunacak sonuçlar elde etmeyi arzuluyoruz. Güneş arabası yarışlarında 5 yıl önce yarışan arabalarla bugünkü araçlar arasında büyük farklar var.
Önceki yıllarda yarışlarda dereceye giren takımlar uluslararası yarışlarda da dereceye girdi. Üniversitelerimizin uluslararası yarışmalarda elde ettiği başarılarla dünya liginde yer aldığımızı gösterdik. 3 yıl önce düzenlemeye başladığımız hidromobil yarışlarıyla da bir ilke imza attık. Hidrojen otomobili yarışları dünyada sadece Türkiye'de düzenleniyor. Bazı ülkelerin benzeri yarışmalar düzenleme hazırlığında olduğunu, Türkiye'deki yarışları incelemek istediklerini öğrendik. Bu konuda dünyaya öncülük etmeye hazırlanıyoruz.'' diye konuştu.
Üniversitelerin tasarladığı araçların yollarda görülmesinin biraz daha zaman alacağını ifade eden Anlağan, otomotiv şirketlerinin de ekiplere destek olduğunu, bunun gelecekte verimli sonuçlar elde edilmesine imkan tanıyacağını dile getirdi.
Güneş Arabası yarışlarının startını İzmir Vali Yardımcısı Sait Topoğlu verdi. Topoğlu, bayrağı salladıktan sonra rüzgarın da etkisiyle start bayrağı yere düştü.
Yarışlar, 18 üniversite ekibinin katıldığı hidromobil araçlarının final mücadelesiyle akşam saatlerinde sona erecek

Yozgat Kendi enerjisini üretecek


Üniversite kendi enerjisini üretecek
Yozgat`ta rüzgar ve güneş enerjisinden elektrik enerjisi elde edilmesi için çalışma başlatıldı.
Bozok Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İnci Varinli, "İlk etapta amacımız kampüsümüzün elektrik ihtiyacını karşılayıp ihtiyaç fazlasını da satmak" dedi.
Prof. Dr. İnci Varinli, sürdürülebilir enerjinin özellikle son yıllarda gerek dünyada, gerekse Türkiye`de oldukça önemli bir konuma geldiğini hatırlatarak, "Gerek güneş enerjisi gerekse rüzgar enerjisi yoluyla elektrik elde etmeyi planlıyoruz. İlk etapta amacımız kampüsümüzün elektrik ihtiyacını karşılayıp ihtiyaç fazlasını da satmaktır" dedi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı yetkilileriyle yapılan görüşme sonucunda Elektrik İşleri Etüt İdaresi sorumlu biriminden bir ekibin Yozgat`ta belirli noktalarda rüzgar ölçümü yaptığını, güneş enerjisi paneli kurduğunu belirten Varinli, şöyle konuştu:
"Bu ölçümler ortalama bir yıl devam edip sonuçları alınacak. Bir taraftan ölçümler yapılırken bir taraftan da güneş ve rüzgar enerjisinden elektrik enerjisi elde etmek istiyoruz. Elde edeceğimiz bu enerjiyi ilk etapta kampüs alanımızda kullanmayı düşünüyoruz. Bununla ilgili çalışmalar devam ediyor. Bununla birlikte AB projelerinde sürdürülebilir enerji konusunda ciddi destekler var, bunları da yakından takip ediyoruz."
Yozgat Mühendislik Mimarlık Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Taner Uçar da rüzgar ve güneş enerjisinin potansiyelini değerlendirmek açısından üniversite bünyesinde enerji komisyonu oluşturduklarını, komisyonda görev alan 3 kişinin Ankara`daki Elektrik İşleri Etüt İdaresi Genel Müdürlüğünde temaslarda bulunduğunu söyledi.
Uçar, "Rüzgar ve güneş ölçüm istasyonları kuruldu, veriler toplanacak. Tabii yatırım için de gerekli girişimler başlatılacak, tribün kurulacak. Bunların sonucunu beklemeden zaten 500 kilovatlık yatırım için girişimleri başlatıyoruz ama gerçekten olumlu veriler elde edersek daha büyük yatırımlar içinde bunun önü açılmış olacak" diye konuştu.
Şahin, "Şu anki hedefimiz 500`er kilovatlık iki tesis kurmak. Datalar en az 1 yıl kayıt altına alınacak. Güneş enerjisiyle de 1-5 yıla kadar kayıt altına alabiliyoruz. Üniversitemizin şu an kullandığı güç 450 kilovat civarında, üniversitenin tüm elektrik ihtiyacını karşılayacak" dedi.

Bina camlarından elektrik üretilecek....


Binaların camlarından elektrik üretilecek
Teknoloji hızla ilerlerken, yenilenebilir enerji kaynaklarından yararlanmak amacıyla pencere camlarından ve binaların cam cephelerinden,güneş enerjisini değerlendirerek elektrik üretileceği bildirildi. Muğla Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Muhammed Eltez, AA muhabirine yaptığı açıklamada, dünyadaki fosil yakıtların tükenmeye başladığını, çeşitli ülkelerin çevre kirliliğinin önlenmesi ve daha sağlıklı ortamlarda yaşayabilmeyi sağlamak amacıyla yenilenebilir enerji kaynaklarına yöneldiğini, bunun için de destek ve teşvikler verdiğini anımsattı.
Yüksek teknolojiyle birlikte yenilenebilir enerji kaynaklarından yararlanmanın da arttığına dikkati çeken Prof. Dr. Eltez, binaların cam ve pencerelerini değerlendirerek güneş enerjisinden elektrik üretilip, binada kullanılacağını, ihtiyaç fazlası elektriğin de devlete satılabileceğini bildirdi. Prof. Dr. Eltez şöyle konuştu:
''Binaların camlarına gelen güneş enerjisinden elektrik üretilecek. Bu teknoloji dünyada çok hızlı gelişiyor. Bu teknoloji aynı cep telefonu gibi. Sürekli model değişiyor. Fotovoltanik paneller, özellikle silisyum tabanlı olanları çok yaygın kullanılıyor. Bunun yerine daha ucuz teknolojiler de çıkmaya başladı. Camdan elektrik üretimi konusunda yakında fabrikalar kurulacak. Bunun yanı sıra nano mürekkep sistemlerin geliştirilmesine başlanıldı. CIGS dediğimiz yeni teknolojiler de geliyor. Bir yerinden tutup yatırım yapmak lazım. Binadaki pencerelerden elektrik üretilecek veya cam giydirmeli cepheler olacak. Bundan böyle yeni binalarda artık normal pencere camı yerine yeni camlar gelecek. Yatırım yakında başlayacak. Bunlardan elektrik üretilecek.''
Yeni teknolojide binalarda klasik kiremit yerine cam kiremitlerin kullanılacağını ifade eden Prof. Dr. Eltez şöyle devam etti: ''Cam kiremitler de var. Evin güneş çatısı olacak. Oradan elde edilecek sıcak hava ile ısıtma ve soğutma yapılabilecek. Bu da yeni bir teknoloji. Kiremitler artık cama dönüşüyor. Pencere camları ve kiremitlerden elektrik üretimi yatırımının metrekaresi 500 avroya mal olabilecek. Yeni teknolojiler daha ucuz. Evlerden elde ettiğimiz elektriğin fazlasını da devlete satacağız. Bu konudaki yönetmelikler bir an önce çıkarılmalı. Temiz enerjide çeşitlendirmeler başlayacak.''
Güneş enerjisinden elektrik üretmek amacıyla, yabancılarla ortaklık kuran bir çok firma bulunduğuna işaret eden Prof. Dr. Eltez, iki bin metrekare panel üretecek bir tesisin 3-5 milyon avroya mal olduğunu bildirdi.
Devletin cam panellerden üretilecek elektriği satın alarak, üretimi teşvik etmesini isteyen Eltez, birçok ülkenin bu yöntemi uyguladığını anlattı. -SERA KENTLER-
Dünyada çok yeni bir akımın başladığına dikkati çeken Prof. Dr. Muhammed Eltez, güneşe ve temiz enerjiye dayalı sera kentlerin, mahallelerin ve vadilerin kurulması konusunda projelerin başladığını bildirdi.
Belçika kaynaklı bir projede, Romanya'ya yönelik, 12 kentten oluşan ekolojik seralarla beslenen, manyetik trenlerin çalıştığı, güneş enerjisiyle ısıtma ve soğutmanın yapıldığı, damları tamamen güneş enerjisiyle elektrik üreten sistemlerin olduğu yeni yerleşme yerlerinin kurulacağını anlatan Prof. Dr. Eltez, kendisinin bu projeye danışmanlık yapacağını söyledi.
Belçika'da tüm elektrik ihtiyaçları güneş enerjisinden sağlanacak 40 bin konutluk proje hazırlandığını anlatan Prof. Dr. Eltez, bu konuda TOKİ'ye de bilgi verdiğini, TOKİ'nin projeyi incelediğini kaydetti. Prof. Eltez, ''Belçika'da güneş enerjisinden yararlanmak amacıyla sera kentler kurulacak. 40 bin konutluk sera kent düşünülüyor. TOKİ projeyi incelemek üzere personel gönderdi'' diye konuştu

Güneş Enerjili Baz İstasyonu (AVEA)


Sürekli olarak sağlıklı olmadığı yönünde vurgu yapılan baz istasyonları yenilenebilir enerji kaynakları kullanarak imaj yeniliyor. Avea’nın İzmir’in Çeşme’de kurduğu baz istasyonu da bunlardan biri.
Yer istasyonun enerjisi güneş takip sistemli bir güneş paneli ve rüzgar türbininden sağlanıyor...
Avea’ya 55 Bin Avroya malolan sistemin benzerlerinin yaygınlaştırılacağını belirten firma yetkilileri güneş ve rüzgar enerjileriyle çalışan istasyonların kıyı bölgelerde daha verimli olduğunu belirtiyor.
Sistemde sabit güneş panelleri yerine güneş takip sistemleri(sürekli güneşe dönük) kullanılarak %40 verim artışı sağlanmış.

Çevre duyarlılığını farklı alanlarda yürüttüğü çalışmalarla kanıtlayan Avea, halen klima kullanımını azaltmak üzere doğal havalandırma sistemi (Free Cooling) ve nano teknoloji ısı yalıtımı boya kullanımı gibi projeleri yürütmekte.

Güneş Enerjili 3G baz istasyonu Deneniyor....


SİNGAPUR - Ürünü geliştiren Starhub firmasının kendi merkez ofisinin çatısına kurduğu istasyon, henüz sadece binadaki firma çalışanlarını kapsama alanına alıyor.

Deneme aşamasındaki çevre dostu baz istasyonunda 20 güneş paneli bulunuyor. Günün aydınlık saatlerinde güneş enerjisinden faydalanan istasyon, kapalı günlerde ve gece saatlerinde şebeke elektriğini kullanıyor ve bu ikisi arasındaki kullanım dengesine kendisi karar vererek azami enerji verimliliği sağlıyor.

İlk ölçümlere göre bir ay boyunca istasyonun kullandığı elektriğin yüzde 58’i güneş panellerinden sağlandı Bu da yılda 2.5 ton karbondioksit azaltımına denk geliyor.

9 Ağustos 2009 Pazar

Yenilenemez Enerji Kaynakları Nelerdir?

Aslında doğada yenilenemeyen enerji türü yoktur fakat bazı enerji kaynakları meydana gelişlerinin bir sebebi olarak yenilenmeleri çok uzun süreler almaktadır. Bu nedenledir ki bunlar, yenilenemez enerji kaynakları olarak adlandırılmıştır. Doğalgaz, kömür, petrol ve bor yenilenemez enerji kaynaklarıdır.

Günümüzde yenilenemez enerji kaynaklarının kullanım oranı %95′in üzerindedir. Bu nedene önümüzdeki 50 sene içerisinde doğalgaz ve petrol gibi en yaygın kullanılan fosil enerji kaynaklarının tükeneceği öngörülmektedir. Toplam enerji kullanımında %5 gibi düşük seviyelerde kalan güneş ve rüzgar enerjisi gibi yenilenebilir enerji kaynakları ise, gün geçtikçe daha fazla kullanılmaktadır. Fosil yakıtların tükenmesiyle yenilenebilir kaynaklara yönelineceği aşikardır.

Yenilenemez enerji kaynaklarının en büyük zararı ise çevre üzerinde görülmektedir. Çevreyi alabildiğine kirleten bu kaynaklar nedeniyle önümüzdeki 50 sene içerisinde kendileri tükenmeden dünyamızı tüketebilirler. Çünkü sera gazı salınımı ile küresel ısınma günden güne daha tehlikeli bir hal almakta. Durum böyle olunca bundan 20 sene sonra bile dünyanın ne şekilde bir iklime sahip olacağını kestiremiyoruz.

Çevreyi korumak adına insanların bilinçlenip bir an önce doğal enerji kaynakları üzerine yoğunlaşması gerekiyor. Özellikle otomotiv sektörünün kapalı bir kutu gibi tavır sergilemesi ve yeniliklere açık olmaması insanları endişelendiriyor. Oysaki büyük üreticilerin hepsi bir kısım üretimini elektrikli ve hidrojen ile çalışan araçlara yönlendirse ve ar-ge çalışmalarına hız verse, çok daha temiz bir gelecek bizleri bekliyor olabilirdi.

Karbon bazlı olan bu fosil yakıtlara biraz daha yakından bakalım:

Doğalgaz: Dünyada ısınmada %75 gibi bir oranla en çok kullanılan yakıt türüdür. Dünyanın toplam enerji tüketiminin ise, %22’sini karşılamaktadır. Çok eski tarihlerden beri kullanılmaktadır. Ülkemizde kullanılan doğalgazın tamamına yakının komşu ülkelerimizden temin etmekteyiz.

Kömür: Yeraltında bulunan sertleşmiş hayvan fosillerinin oluşturduğu kolayca yanabilen siyahımsı bir maddedir. Ülkemizde en çok bulunan kömür türü linyit olup, yaygın şekilde kullanılmaktadır. Taşkömürü ise, Zonguldak, Ereğli ve Amasra bölgelerindeki kömür yataklarından çıkartılır. Buradaki madenlerde çıkartılan taşkömürleri yüksek kalori vermeleri ve pahalı olmaları nedeniyle daha çok demir-çelik sanayilerinde kullanılmaktadır.

Petrol: Türkiye’de fazla petrol yatağı bulunmadığından %90′ına yakınınn ithal ederiz. Türkiye’de bulunan petrol yataklarının ise % 98′i Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde bulunur. Adıyaman ve Mardin çevresinde çıkarılan petrolümüzün tamamı ve ve ithal edilen petrolümüz, İzmir’deki Aliağa, Mersin’deki Ataş, İzmit’teki İpraş ve Batman rafinerilerinde işlenmektedir.

Bor: Dünyadaki bor rezervinin %70′i sadece Türkiye’de ege bölgesinde bulunmaktadır. Kalan borun tamamına yakını yani %30′luk kısmı ise ABD’de bulunmaktadır. Türkiye’de borun bulunduğu yerler Balıkesir (Bigadiç, Sandıklı, Susurluk), Eskişehir (Seyitgazi), Kütahya (Emet) ve Bursa’dır.

Yenilenebilir Enerji Kaynakları Nelerdir?


Yenilenebilir enerji kaynakları tablodan da görüldüğü gibi güneş,rüzgar,jeotermal gibi enerji kaynaklarına verilen isimdir.Tabloda belirtilmeyen okyanus akıntısı ve okyanuslardaki ısı etkisi gibi birkaç çeşit daha yenilenebilir enerji kaynağı mevcuttur.

Bu kaynaklardan bazıların eldesi çok kolay bazılarınınki ise çok güçtür.Bir bölgeye enerji sağlanması istendiğinde ön hazırlığının çok iyi yapılması,bölgenin enerji kaynaklarının iyi araştırılması ve de varolan enerjilerin iyi değerlendirilmesi gereklidir.Unutulmamalıdır ki en iyi enerji tasarruflu kullanılan enerjidir.Ülkemizin her yıl elektrik iletim hatlarında kaybettiği enerji miktarı neredeyse ürettiğinin yarısı kadardır.


Nasıl Gelişmiştir?
Enerji iş yapabilme kabiliyeti olarak tanımlanır. Endüstriyel manada insanlığın huzuru ve refahı için hizmet veren her enerji türü mühendislik ilgi alanına girer. Günümüzde, endüstrinin en temel enerji tüketimi elektrik enerjisi olup, onu ısınma veya ısıtma amaçlı fosil yakıtlar (petrol, kömür, doğal gaz…)takip etmektedir.

Geçmişten günümüze elektrik ekseriyetle hidrolik santraller vasıtasıyla üretilmektedir. Arazi yapısı ve nehir potansiyeli uygun olmayan ülkeler ise termik santraller vasıtasıyla elektrik ihtiyacını karşılamışlardır. Tüm ülkeler yine ısınma ihtiyacını kömür veya petrol ile karşılamaktadırlar.Diğer taraftan enerji ve yakıt talebi sürekli olarak artmaktadır.
Dolayısıyla hidrolik santraller veya termik santraller vasıtasıyla ve kömür veya petrol vasıtasıyla yakıt talebi karşılanamaz hale gelmesi kaçınılmaz bir gelecektir. Özellikle kömür ve petrol rezervlerinin sınırlı olması ve bir gün mutlaka bitecek olması gelecek enerji talebini planlayan enerji projeksiyonların çok önemle değerlendirilmektedir.

Bugün, petrol savaşları olarak tanımlanabilecek Körfez veya Afganistan krizleri göstermektedir ki, enerji endüstri ihtiyacı yanında çok büyük bir uluslar arası bağımsızlık yönü de vardır.Ülke politikalarında hemen hemen enerji başrolü oynamaktadır. Bir noktada bir ülkenin bağımsızlığı artık kendi enerjisini karşılayabilme potansiyeli ile belirlenmektedir. Enerji olmadan endüstri, endüstri olmadan refah ve mutlu toplum veya bağımsızlığını koruyabilme yeteneği olmayacağı için enerjisiz bir ülke siyaseti düşünülemez.

Bahsedilen krizler ve 1974 yılında meydana gelen ve petrol fiyatlarının aşırı yükselmesi ile sonuçlanan petrol krizi enerjinin önemini ortaya koymaktadır. Petrol fiyatlarındaki artış, petrol bağımlısı ülkelerde ekonomik krizlere, ekonomik krizlerde halk ayaklanmasına, böylece de dış ülkelerin müdahelesine ortam hazırlamıştır. Bununla birlikte, 1974 petrol krizinde sanayileşmiş ülkeler teknolojileri ve sanayi ürünleri ihracatları vasıtasıyla, geniş ölçüde petrol kaynaklarına sahip değilken, hafif bir sıkıntı ile bağımsızlıklarından ödün vermeden atlatmışlardır. Hatta benzer bir duruma tekrar düşmemek için enerji bağımsız hale gelmenin yöntemlerini aramışlardır. Petrol, kömür ve hidrolik potansiyele dayanmayan, bilimsel terminolojide Yenilenebilir Enerji Kaynakları olarak isimlendirilen, yeni enerji kaynakları geliştirmişlerdir. Bu kaynakların her ülkede olabilecek olmasına özellikle dikkat edilmiştir.

Neden Kullanılır?
Dünyamızda enerji ihtiyacı her yıl yaklaşık olarak %4-5 oranında artmaktadır.Buna karşılık bu ihtiyacı karşılamakta olan fosil yakıt rezervi ise çok daha hızlı bir şekilde tükenmektedir.Şu anki enerji kullanım koşulları göz önüne alınarak yapılan en iyimser tahminlerde bile en geç 2030 yılında petrol rezervlerinin büyük ölçüde tükeneceği ve ihtiyacı karşılayamayacağı görünmektedir.Kömür için şu anki rezervlerle yaklaşık 80-100 yıl ,doğalgaz içinse yine yaklaşık 100-120 yıllık bir kullanım süresi tahmin edilmektedir.

Ayrıca fosil yakıtların kullanımı dünya ortalama sıcaklığını da son bin yılın en yüksek değerlerine ulaştırmış,yoğun hava kirliliğinin yanı sıra milyonlarca dolar zarara yol açan sel/fırtına gibi doğal afetlerin gözle görülür biçimde artmasına sebep olmuştur.

Fosil yakıtlar içindeki karbon havadaki oksijen ile birleşerek CO2 (tam yanma halinde) veya CO (yarım yanma halinde veya yanma havasının az olması) gazları ortaya çıkmaktadır. Yine yakıt içerisinde eser miktarda bulunan kurşun, kükürt gibi elementler yanma sıcaklığında oksijen ile birleşerek insan sağlığı açısından önemli tehdit oluşturan bileşikler (SOx,PbO, NOx…) oluşturmaktadır. Bu yanma ürünleri atmosfere bırakılmakta ve atmosfer içerisinde birikmektedir. Fotosentez, çürüme gibi tabii dönüşümler bu birikime engel olabilse de, aşırı yakıt tüketimi kısa süreli bir birikime neden olmaktadır. Atmosfer içinde biriken yanma gazları güneş ve yer
arasında tabii olmayan katman meydana getirmekte, insan ve bitki hayatı üzerinde negatif etkiye neden olmaktadır. Sera Etkisi (Isı enerjisinin karbondioksit gibi gazlar tarafından emilip atmosferde alıkonmasıyla ortaya çıkan ısı artışı) olarak ta bilinen bu etki ve insan sağlığı bugün önemle üzerinde durulan olgulardır.

Sera etkisini azaltmak için Kyoto protokolü hazırlanmıştır.Kyoto Protokolü, sera etkisi yaratan gazların salınımını sınırlamayı ve azaltmayı hedefleyen uluslararası bir anlaşmadır. Bu protokol, 11 Aralık 1997 tarihinde Japonya‘nın Kyoto kentinde düzenlenen bir zirvede oluşturulmuştur.Protokol, 9 Mayıs 1992′de New York’da kabul edilen, İklim Değişikliğine Yönelik Birleşmiş Milletler Çerçeve Sözleşmesi’nin belirlediği ilkelere dayanmaktadır.
Protokol’e taraf olan devletler başta ulusal ekonomilerinin ilgili sektörlerinde enerji etkinliğini iyileştirmeyle ve sera etkisi yaratan gazların salınımını sınırlaya ve azaltmaya yönelik önlemler almakla, sera gazı etkisi yaratan (karbondioksit ve metan… gibi) gazların salımında 2012 yılına kadar, 1990 yılındaki düzeyinden toplam yüzde 5,2 oranında bir azalma sağlamakla yükümlü olduklarını kabul etmektedir.
Protokol ancak 2005 yılı Şubat ayında 55 ülkenin protokole onay vermesi ile yürürlüğe girebilmiştir. Ancak, atmosfere en fazla sera gazı salan Amerika Birleşik Devletleri protokolün dışında kalmıştır.

Güneş Enerjisinin Farklı Kullanım Alanları


Güneş enerjisi doğrudan doğruya konutların ısıtılmasında ve sağlıkla ilgili olarak sıcak su üretiminde kullanılır. Enerji gün boyunca dam üstünde toplanmakta, daha sonra kalorilerin biriktirilmesine elverişli bir depo içinde saklanmaktadır; bu da gece süresince, ya da güneş almayan odalar içinde gün boyunca kalorilerin geri verilmesini sağlar. Yapıların ön cephesine yerleştirilen araçlar, ısıyı Güneş ışığından doğrudan doğruya sağlarlar. Bu araçların soğurucu yüzeylerinde toplanan ısı, doğal ya da yapay ısı taşınması yoluyla yapıların içine aktarılır. İçme suyu, Güneş ışınlarının, bir kabı örten plastik bir örtüye etkimesi yoluyla deniz suyundan, acı sudan, bitkilerden ya da topraktan üretilebilir. Sera olayıyla oluşturulan ısı, örtünün iç yüzünde biriken suyun buharlaşmasına yol açar. Böylelikle yazın günde, buharlaşma yüzeyinin m2’sinde 6 litre su üretilebilir...
Güneş fırınları, Güneş enerjisinin kullanımında şaşırtıcı bir durum oluştururlar. Gücü 1000 kW’a erişebilen bir Güneş fırını, 3500oC’lık bir sıcaklığa erişilmesini ve günde yaklaşık 5 ton malzemenin eritilebilmesini sağlar. Uygulama alanları çok çeşitlidir: Alüminden korindon yapımı (ergime sıcaklığı 2050oC); zirkonyum oksidin kavrulması (2700oC); toryum oksidin arıtılması (3050oC); nükleer patlamaların ısıl dalgasına karşı korunma araçlarının incelenmesi; vb.
Güneş enerjisi, yeryüzünde her gün bir milyar ton organik madde ve bir o kadar da fotosentez yoluyla oksijen üreten bitkiler aracılığıyla kullanılır. Doğada %1’e yaklaşan verim kuramsal olarak %25’e kadar çıkarılabilmektedir. Böylelikle bitkilerin büyüme hızı, özellikle de besin olarak kullanmak ya da metan üretmek için, bazı suyosunlarının ki, arttırılabilmektedir.

Güneş Enerji Kollektörleri -2


Uzun yıllar hizmet edecek güneş enerjisi sistemleri tabii ki aynı oranda dayanıklı sabitleme elemanları ile monte edilmelidir. Güneş kolektörlerimiz kurulurken eloksal kaplı oksitlenmeyen aluminyum ayaklar kullanmaktayız. Bununla beraber her çatı tipine, ister kiremit ister shingle olsun, uygun aparatlarımızın vidaları dahi paslanmaz çelik veya paslanmaz diğer malzemelerdendir. Bu parçaların tümünün statik hesapları Almanya'da bir mühendislik firması tarafında hesaplanmıştır. Demir gibi yıllar sonra paslanarak veya çürüyerek tamir veya bakım gerektirmezler ve daha da önemlisi dayanıklılıklarını devam ettirirler. Bir vida dahi paslanarak çatınızda kötü bir iz oluşturabilir.

Güneş Enerji Kollektörleri


ITW-02SIM78 sertifikasına istinaden sınıfının en verimli kolektörü CS 100 F. Daha düşük verimli kolektörler düşük ısılar üreteceğinden kalorifer destek olarak veya yüksek miktarda sıcak su üretimi için yetersiz kalabilirler. O nedenle daha azı ile yetinmeyin en iyisini alın. CS 100 F güneş kolektörlerimiz 550 KWm2/h ile Avrupa da üretilen en verimli kolektörlerdendir. Her tür çatıya veya zemin uygulaması mümkündür

DÜNYAYA ULAŞAN GÜNEŞ ENERJİSİ

Dünya güneşten yaklaşık 150milyon km uzaklıkta bulunmaktadır. Dünya hem kendi çevresinde dönmekte, hemde güneş çevresinde eliptik bir yörüngede dönmektedir. Bu yönüyle, dünyaya güneşten gelen enerji günlük olarak değişmekte, hem de yıl boyunca değişmektedir.

Dünyanın kendi çevresinde dönüşünden kaynaklanan güneş enerjisi değişimi gece gündüzü oluştururken, Dünyanın güneş çevresinde dönüşümünden kaynaklanan güneş enerjisi değişimi de, mevsimleri oluşturmaktadır. Dünyanın kendi çevresindeki dönüş ekseni, güneş çevresindeki dolanma yörüngesi düzlemiyle 23,50lik bir açı yaptığından, yer yüzüne düşen güneş şiddeti yörünge boyunca değişmekte ve mevsimlerde böylece oluşmaktadır. Ayrıca, bu eğrilik, yıl boyunca gündüz gece uzunluğunda da değişimler ortaya çıkartmaktadır

Dünyanın Güneş Çevresinde Dolanışı

Dünyaya güneşten saniyede, yaklaşık 1.7 X 1017j. Lük enerji, (170 milyar mega-watt) ışınımlar gelmektedir. Güneşin saldığı toplam enerji göz önüne alındığında, bu çok küçük bir kesirdir. Ancak bu tutar, dünyada insanoğlunun bugün için kullandığı toplam enerjinin 15-16 bin katıdır. Dünyaya gelen güneş enerjisi çeşitli dalga boylarındaki ışınımlardan oluşur v e güneş-dünya arasını yaklaşık 8 dakika aşarak dünyaya ulaşır. Dünyanın dışına, yani hava kürenin dışına güneş ışınlarına dik bir metre kare alana bir saniyede gelen güneş enerjisi, 1357j dür. Bu değer, tanım gereği, yıl boyunca değişmez varsayılabilir. Bu sayı Güneş Değişmezi olarak bilinir.

Hava küre dışına gelen güneş ışınlarının dalga boyları, içinde görünür bölgeyi de içerecek şekilde, morötesinden kırmızı altına dek uzanmaktadır. Başka bir değişle, güneş ışınımlarının dalga boyları 0.1-3 um (mikro metre) arasındadır. Her dalgabo5yunun şiddeti aynı değildir.

Güneşten gelen ışınımların dağılımına bakıldığında, bunların %9 u mor üstü bölgede, %45i görünür ışık bölgesinde ve geri kalan 546 sı kırmızı altı bölgesinde bulunur.

Güneş ışınımları havaküreyi geçerken belli soğurmalara uğrarlar. Bu soğurmalar, hava küreyi oluşturan gazlardan ve toz parçacıklarından kaynaklanır.

Yer yüzeyinden yaklaşık 25 km yüksekte güneş ışınımlarının mor üstü kısmını kesen bir bölge bulunmaktadır. Bu bölgeye ozon katmanı denir. Bu katmanda dalga boyları 0.32um küçük olan mor üstü ışınlar soğururlar.

Güneş Işınımlarının Dalga Boyu Dağılımı

Bu soğurma özellikle canlılar için önemlidir. Çünkü, mor ötesi ışınımlar enerjik ışınımlardır ve canlıların derisini bozucu, gözlere zarar verici etkileri vardır. Bu yönüyle ozon katmanındaki mor üstü ışınımlarının soğurulması, yer yüzünde canlıların sağlıklarıyla doğrudan ilişkilidir. Bu soğurmalar sonucu, mor üstü bölgede 0.3-0.4um aralığındaki dalga boylarında olan ışınımlar yeryüzüne ulaşabilir ki, bunlarda güneş altında derimizin yanmasında / bronzlaşmasında etkilidir.

Bunun dışında, görünür bölge ve kırmızı altı bölgelerindeki ışınımlar, havadaki gaz molekülleri ve toz parçacıklarıyla etkileşme sonucu saçılırlar. Bu saçılma, her yöndedir ve bu yönüyle gelen güneş enerjisinin bir kısmı yeryüzüne ulaşmadan uzaya geri gider. Mavi renge karşılık gelen dalga boyları, kırmızı renge karşılık gelenlere kıyasla daha çok saçılırlar. Yeryüzünden bakıldığında göğün mavi renkte görünmesinin nedeni budur.

Su damlacıkları da ışınımları saçılmaya uğratmada etkilidir. Yoğun bulutlar, gelen ışınımların %80 ini geri saçarak bu ışınımların yeryüzüne ulaşmalarını önlerler. Dünyanın ortalama bulut örtüsünün %50 dolayında olduğu düşünülürse güneş enerjisinde önemli bir kaybın bu şekilde ortaya çıktığı görülür.

Gelen güneş ışınımlarının görünür bölgeye düşen kesimi için hava küre hemen hemen saydam özellik gösterir. Yani bu ışınımlar için hava küre açık bir penceredir. Ancak, bazı toz ve kirleticilerin bu bölgedeki ışınımları soğurdukları göz ardı edilmemelidir.

Yakın kırmızı altı bölgeye düşen ışınımların yaklaşık %20 si havadaki su buharı ve karbondioksitle soğurulurlar. Bu soğurmalar sonucu hava kürenin ısınması ortaya çıkar.

Güneş ışınımlarının hava küre ile etkileşmeleri sonucu, yeryüzüne gelen toplam güneş ışınım şiddeti, hava küre dışına gelen şiddetin yarısından biraz fazla kalacak denli azalmaktadır. Aynı zamanda, belli dalga boyları artık süzülmüş, böylece enerji dağılımı da bundan etkilenmiştir. Doğal olarak hava küre etkileri güneş ışınımlarının8 havada aldıkları yola bağımlıdır. Eğik gelen güneş ışınımları, dik gelmeye kıyasla daha uzun yol alacakları için, bu etkilerde artacaktır.

Tüm bu etkiler sonucu yeryüzüne ulaşan güneş ışınımları, Doğrudan ve yayınık olarak iki kesimde yeryüzüne çarparlar. Yayınık ışınlar, bulutlarca ve tozlarca saçılmaya uğratılmış ışınımlardır. Doğrudan gelenler ise bu tür etkilere uğramamış ışınlardır.

YERYÜZÜNE GELEN DOĞRUDAN VE YAYINIK GÜNEŞ IŞINIMLARI

Yeryüzüne Ulaşan Güneş Işınları Ve Doğal Dönüşümler

Yukarıda anlatılanları özetleyecek olursak. Güneşten gelen enerjinin yaklaşık %30 yansıma ve saçılmalarla uzaya geri gider. Yaklaşık %20 hava kürede soğurulur. Geri kalan %50 yeryüzünde soğurulur.

Yeryüzüne ulaşan bu güneş enerjisi doğal dönüşümlere uğrar. Bu dönüşümlerden biri, suların buharlaştırılarak dünyadaki su döngüsünün sağlanmasıdır. Bu işlem, gerek biz insanlar için, gerekse tüm canlılar için çok önemlidir. Böylece derelerimiz akabilir, yer altı sularımız kurumaz, yağmur ve kar yağışları olabilir. Bu gün sadece Türkiye üzerine bir yılda düşen yağış tutarının 500milyar ton su olduğu göz önüne alınırsa, bu işlemin ne denli önemli olduğu anlaşılabilir.

Dünyaya Gelen Güneş Işınlarının Dönüşümleri

İkinci bir dönüşüm, ışıklabirleşim dir. Bu işlem, dünyadaki canlılar için yaşam demektir. Bir saniyede gelen güneş

enerjisinin yaklaşık onbinde ikisi bu işlem için harcanır. Ya da başka bir değişle, bitkilerde toplanır. Bitkiler, gelen güneş enerjisini kullanarak ışıklabirleşim yapmakta ve böylece biokütle oluşturmaktadırlar. Yani, gelen güneş enerjisinin bu kesri, biokütleye dönüştürmektedir. Tüm canlıların besin kaynağı bu enerjidir. Biokütle ile otlar oluşur; otları yiyen otoburlar oluşur;otoburları yiyen et oburlar oluşur.

Güneş enerjisinin bir diğer dönüşümü de rüzgarlar ve deniz dalgalarıyla okyanus akıntıları dır. Rüzgarların oluşması temelinde havanın bazı bölgelerinin değişik etkenler sonucu diğer bölgelere kıyasla daha sıcak ya da daha soğuk olmasından kaynaklanan basınç farklılıkları etkin olmaktadır. Bu ısınma ve soğumalarda da güneş etkin rol oynamaktadır. Deniz dalgaları ve akıntıları temelde rüzgarın etkisiyle ortaya çıkarlar. Dolayısıyla, hem rüzgar, hem de deniz dalgaları akıntılar birer güneş nerjisi türevidir.

GÜNEŞ ENERJİSİ DÖNÜŞÜMLERİ

Doğal dönüşümler

* Toprak ve su ısınması

* Fotosentez (bitki-hayvan-insan ve fosil yakıt oluşumu)

* Yağış ve Buharlaşma (Su döngüsü)

* Rüzgar ve Dalga oluşumu

* Doğal Yangınlar

İnsanın Geliştirdiği Dönüşüler

* güneş ışınımı ısı (toplaçlar)

* güneş ışınımı elektrik (güneş pilleri)

* Su gücü mekanik elektrik (barajlar)

* Rüzgar elektrik (rüzgar türbünleri)

* Biokütle ısı (odun vb yakma sistemleri)

* Fosil yakıt elektrik (elektrik ve ısı üretim merkezleri)

* Güneş mimarlığı uygulamaları

Tüm bu açıklamalarda görüleceği gibi, güneş hem dünya için hemde dünya üzerinde yaşayan biz insanlar için temel ve olmazsa olmaz bir enerji kaynağıdır. Dünyaya gelen güneş enerjisinin bir kısmı soğrulmalarla ve dönüşümlerle depolanırken, diğer bir kısmı da uzaya geri döner. Aslında tüm bu depolanan ve soğrulan enerji sonunda küçük sıcaklıklı ısı dalgaları olarak uzaya geri gönderilmek durumundadır. Dünyanın sıcaklığı değişmediğinden bu kaçınılmaz bir sonuçtur. Fotosentezle birlikte depolanan enerji, bir yandan fosil yakıt oluşumunda, diğer yandan insan ve hayvanların oluşumunda harcanır ve sonuçta çürüme ile ve fosil yakıtların yanması ile ısı enerjisi olarak dışarı atılır. Aynı şekilde rüzgarlar, dalgalar, su buharlaşması da sonuçta ısı dalgalarına dönüşürler.

Dünya üzerinde yaşayan biz insanlar, besin de içinde olmak üzere, hemen tüm kullandığımız enerjiyi güneşten sağlamaktayız. Fosil yakıtlar, milyonlarca yılda depolanmış güneş enerjileridir. Odun, yıllarla ölçülen zaman aralıklarında depolanmış güneş enerjisidir. Rüzgarlar, deniz dalgaları güneş enerjisinin türevleridir. Bunlar, güneş enerjisinin doğal dönüşümüdür. Birde insanoğlunun geliştirdiği güneş enerjisi dönüştürüm yolları vardır.

Çöller Enerji Kaynağına Dönüşüyor


Alman şirketleri Kuzey Afrika'da inşa edilecek güneş enerjisi tesisleriyle 10 yıla kadar elektrik üretmeye başlayacak.

Avrupa Parlamentosu'nun, 2020 yılına kadar tüketilen enerjinin yüzde 20'sinin yenilenebilir enerji kaynaklarından elde edilmesi yönündeki kararı ardından Avrupa ülkeleri yeni enerji kaynakları konusunda arayışlarını yoğunlaştırıyor.20 büyük Alman enerji şirketinin katılımıyla oluşturulan konsorsiyum çevre dostu güneş enerjisi için Sahra Çölü'ne 400 milyar avroluk yatırım yapacak. Desertec projesiyle 2050 yılına kadar Avrupa'nın enerji ihtiyacının yaklaşık yüzde 15'inin Kuzey Afrika çöllerine kurulacak devasa güneş panelleriyle sağlanması planlanıyor.Projeyle 2050′ye kadar ise 3 bin 600 kilometrekarelik güneş panelleri kurulacak.Yüksek gerilim hatlarıyla Avrupa'ya taşınacak elektriğin ilk transferinin 2010'da başlayacağı belirtiliyor.Kayıplar hesaba katıldığında bile fosil kökenli yakıtlara göre daha ucuz olacağı hesaplanan enerjinin önemi Afrika çöllerinin yüksek güneş alma kapasitesi. En büyük avantaj ise yatırım tamamlandıktan sonra maliyetin sabit kalması.
Uzmanlara göre çöl bölgeleri dünya genelinde bir yılda harcanandan daha fazla enerjiyi altı saatte güneşten alabiliyor

8 Ağustos 2009 Cumartesi

ABD de 515 milyon dolarlık güneş enerjisi projesi ...


ABD den 515 milyon $ lık projeye onay …
ABD nin New Jersey eyaletinde 515 milyon dolara malolacak güneş enerjisi projesine onay çıktı.

New Jersey Kamu Hizmeti Kurulu, eyaletin en büyük enerji şirketi PSE&G nin 200 binden fazla elektrik direğini güneş panelleriyle donatmasını öngören planı kabul etti.

Projeye göre, güneş enerjisi üretimine göre uyarlanacak direkler ve diğer aletlerin yardımıyla 64 bin evin enerji ihtiyacını karşılayabilecek 80 megavat elektrik üretilmesi hedefleniyor.

Projeye tüketiciler başlangıçta yıllık 1.28 dolar katkıda bulunacak, bu katkı 2028 yılında yıllık 4.08 dolara yükselecek.

Kurul ayrıca, üç şirketin 60 megavatlık yenilenebilir enerji projesine onay verdi.

Avrupa Birliğinde güneş enerjisi ve elektrik üretimi


AB de güneş enerjisi elektrik firmalarına rakip olmaya hazırlanıyor …

Avrupa Güneş Pili Sanayi Birliği (EPIA) yayımladığı yeni bir çalışmada, güneş pilleri 2020 yılına kadar ve ancak önümüzdeki yıllarda uygun bir politika çerçevesinin oluşturulması halinde Avrupa’nın elektrik talebinin en fazla yüzde 12’sini karşılayabilir.


Çalışmada güneş enerjisinin herhangi bir teşvik almaksızın 2020’ye kadar Avrupa Birliği (AB) piyasalarının yüzde 75’inde diğer yöntemlerle elektrik üretiminin önüne geçebileceği sonucuna varıyor. Avrupa’nın bazı bölgelerinde ve özellikle İtalya’nın güneyinde, İspanya’nın büyük bir kısmında güneş pili kullanımı bu yıl içerisinde diğer üretim yöntemlerini hayli zorlayacak.

Çalışmada farklı politika kurguları gözden geçirilirken bildik bir senaryoya göre elektrik üretiminin yalnızca yüzde 4-6’lık bir kısmı güneş enerjisinden karşılanıyor. Aynı metinde doğru şekilde desteklenmesi halinde sanayi kesiminin birliğin sürdürülebilir enerji stratejisine önemli katkılarda bulunabileceği ve birliğin enerji üretim hedefinin yenilenebilir kaynakların kullanılmasıyla yüzde 20’ye çıkarılmasına yardımcı olabileceği kaydediliyor.

Bununla birlikte sanayi kesimi gerekli maliyet indirimlerinin gerekli olduğunu ama yine de önümüzdeki beş yıl içerisinde iyi tasarlanmış bir destek planıyla üretim hacminin artırılabileceğine inanıyor.

Son on yılda, güneş enerjisi diğer enerji kaynaklarından daha yüksek bir oranlı bir kapasiteye ulaştı. EPIA yine de yüzde 12 hedefine ulaşmanın imkânsız olduğunu ileri sürüyor.

Buna rağmen güneş pilleri AB’nin elektrik ihtiyacının yüzde 1’inden daha azını karşılıyor ve önemli üretim artışları için esaslı destek gerekiyor.

Söz konusu çalışmada güneş enerjisinden yararlanmanın en iyi yolunun tarife garantisinin teşvik edilmesi olduğuna dikkat çekiliyor. Bu konuda oldukça başarılı olan Almanya güneş enerjisi üretiminde dünyanın sayılı ülkeleri arasında yer alıyor.

Bu çalışmaya göre, güneş enerji üretiminde örnek teşkil etmesi açısından tüketici elektrik faturalarında yüzde 2,2’lik bir artışın tarifelere aktarılması ihtimali üzerinde duruluyor.

Dahası bürokratik engellerin aşılması ve büyük hacimli yenilenebilir enerji kaynaklarının enerji ağına eklenmesinin gerekliliğine dikkat çeken EPIA yaptığı çalışmada net ölçümler sayesinde hanelerin kullanılmayan güneş enerjisini ağa geri gönderebilme ve en yüksek tüketim zaman diliminde ek ödeme yapmalarının rekabeti güçlendireceğini ileri sürüyor.

7 Ağustos 2009 Cuma

Avrupa DESERTEC güneş enerjisi


Kuzey Afrika, en büyük güneş enerjisi projesi hiç şimdi başlatılan çölde. Giriş güneş, çıkış elektriktir. Avrupa Güneş Projesi DESERTEC de Avrupa enerji kaynakları ile boyunca.

Fikri, birkaç yıldır değişik örgütler ve çokuluslu ortaklıklar oynadığı, şimdi gerçekten başlar. Gerek Avrupa Birliği, Club of Rome, Birliğin Akdeniz dünya of, Akdeniz dünya ve Kuzey Afrika ve Trans-Akdeniz Yenilenebilir Enerji İşbirliği (TREC) Desertecplan sürdürülebilir bir düzeyde.

Mükemmel zamanlama
Yirmi Almanca şirketleri bir konsorsiyum son bu finansman sorumlu olacak gösterdi ve proje için start verdi. Diğer şeylerin yanı sıra, şirketin Siemens, Alman Bankası, Münih Re ve enerji sağlayıcıları RWE ve planlarının arkasında sonsuzluk Arden açın. "Şimdi bu girişim için mükemmel zamanlama bizim ekonomileri, kaynakları ve acilen yeni bir ivme ihtiyaçlarını iklim değişikliği başlatmak için," diyen Alexander Mohanty, reinsurer Münih Re sözcüsü söylüyor.

Yüzde 15 Avrupa enerji
Uzmanlar için, gazete Sueddeutsche Zeitung yazıyor yatırım maliyeti, bir, Avrupa Güneş Projesi DESERTEC 400 milyar avro göre. 350 milyar euro olan kurulumu ve yapı ise, geri kalan yüksek gerilim DC ve pompaladı olduğunu. Ve Sahra Avrupa ulaşım için daha Sadece akış.

Plan ve Alman Havacılık ve Uzay Merkezi (DLR), yüzde 15 Avrupa enerji kapağını için güneş enerjisi, bu yüzden ucuz bir alternatif rakamlara göre. DESERTEC son derece merkezi bir güneş enerjisi projesi, New York Times yazar. İspanya ve Amerika Birleşik Devletleri zaten Cezayir, Mısır ve Fas, yapım aşamasında projelere güneş santrali inşaatı başladı. Ayrıca Ürdün ve Libya'da planlanmaktadır tesislerinde, TREC giriş yapın. Üretim en güney alanlarda, özellikle Suudi Arabistan ve Güney Sahra ülkeleri sınırlı olacaktır.

Çölde gelen güneş altı saat
Projenin Kuzey Afrika Bölge açıkken, yaklaşık dokuz milyon kilometre kare kapalı olacak. In the summer there is 50 sıcaklık artışı için, 60 derece santigrat. Çölde gelen güneş ışığına "Altı saat bir yıl" tüketen insanlık için daha fazla enerji yaratacak, Club of Rome, yeni çalışmada. Teçhizatları ile bir zincir birlikte güneş enerji aynalar ve türbinleri için buhar üretmek için kullanın.

Sistem enerji deposu olduğu bir enerji kaynağı, hatta geceleri ve kötü hava koşulları dönemlerde. Sonunda, boş Avrupa pazarlarına elektrik transfer olması gereklidir. Bu kalan ısı deniz suyu veya soğutma ve desalinasyon için kullanılabilir. "Bu proje, ancak güçlü bir sinyal yenilenebilir enerji yatırım sadece ekolojik açıdan sonucu değil gönderir de ekonomik döner," The Financial Times, Almanya yazıyor. Ayrıca, bu süreç içinde hiçbir sera gazları, hayır iyi ve atık üretimi, Ortaklık Güneş Enerjisi için söylüyor.

Eleştiri
Herkes sürdürülebilir alternatif etkilendim olduğunu. "Bazı neden euro ve özütleme ve güneş ışığı taşımacılık alanında yatırım için milyarlar vardır, don't understand sırasında enerji Avrupa üretilen" olabilir, TRANS-Rating konsantre Güneş Termik Santralleri (CSP) senaryo 2050 için. Avrupa Sürdürülebilir Enerji Avrupa enerji ihtiyacı büyük çoğunluğu için uzatılmış olmalıdır. TREC geri top oynar ve Avrupa ülkelerinde DESERTEC elde olarak iklim değişikliği üzerindeki hedeflerini bir parçası yatırım söyledi.

Maliyetleri hakkında eleştiri bile TREC burada: "Avrupa, ancak Kuzey Afrika'da alternatif ucuz rüzgar ve güneş şeklinde gerçekten kendine yeterli enerji vardır. Ama güneş enerjisi şirket Güneş Dünya şüpheci kalır. Müdürü Frank Asbeck bir Sueddeutsche Zeitung ki petrol olarak nitelendirilmesine aynı bağımlı konum için tehlikeli olduğunu söyledi zaman güneş santralleri politik istikrarsız ülkeler bulunmaktadır. Bu tablo da ayarlanmış olmalıdır.

Da İtalya, İspanya, ABD gibi zaten projenin arkasında ülkeleri sözlerine ekledi. Fransa Ancak, atom enerjisi üzerinde gazete koy.

Gazze için Güneş enerjisi?
Bu DESERTEC kavramını ve uzun hatta öneriyor bir güneş enerjisi ve Mısır'da "Gazze için potansiyel bir uluslararası kurtarma programının bir parçası olarak inşa su projesi". TREC bu konsantre CSP, projenin maliyeti aşağı süre sosyal ve siyasal sorunlar olabilir getiriyor tutar. Gerekli yatırım yaklaşık 5 milyar Euro olacak.

Afrika’daki baz istasyonlar güneş enerjisiyle çalışacak.

Ericcson ve Orange Guinea Conakry, Afrika’da çok sayıda baz istasyon kuracak. Bu istasyonların en önemli özellikleri çevreye duyarlılıkları olacak. Şirketlerin söylediğine göre istasyonların enerjisi güneş enerjisi ve dizel pillerle sağlanacak.

Cep telefonu kullanımı Afika’da gün geçtikçe artıyor. Bununla birlikte doğal kaynaklara ve ekolojik yaşama zarar vermemek için dev bir adım atılıyor. Daha önce bulunan baz istasyon altyapıları kullanılacak fakat çevreye dost bir yapı için parçalardan bazıları yenilenecek.

Orange Guinea Conakry, elektrik tüketimini ve sera gazlarının salınımını önemli ölçüde azaltmayı planlıyor. Yine de normal dizel pillerin bir zayıf noktası var. Şarj edildikçe etkinliklerini kaybediyorlar.

Pillerin ömrünü artırmak için Ericsson enerji tüketimini düşürmeyi planlıyor. Ericson Afrika Başkanının yaptığı açıklamaya göre; fosil yakıtlarının kullanımının kısıtlanması, çevre sağlığı için çok önemli. En güzeli de çok düşük harcamalarla, Afrika’da kesintisiz iletişim sağlanabilmesi.

The Orange Group 2009 yılına kadar güneş enerji ile çalışan 1.000 istasyon kurmayı hedefliyor. Şirketin diğer hedefiyse karbondioksit salınımını 2020′den önce yüzde 20 azaltmak..

Africa ve İspanya da bulunan enerji panelleri




İspanya'da bulunan Andasol 1 güneş termik(solar termal) santralı 2008 Kasım ayında inşa edildi. 500.000 metrekarelik alanı kaplayan santral 200.000 insanın enerji ihtiyacını karşılayabiliyor.
Avrupanın en büyük güneş termik santralı İspanya'da bulunuyor.

Afrika Çöllerinden Güneş Enerjisi


Afrika çöllerine kurulacak devasa güneş enerjisi satralleriyle Avrupanın enerji ihtiyacının önemli bir kısmının karşılanması planlanıyor. 20 büyük Alman enerji şirketinin katılımıyla oluşturulan konsorsium’un üsleneceği projenin ismi Desertec olarak belirlendi. Devasa bir yatırım anlamına gelen Desertec projesinin maliyetinin 400 milyar avro(555 Milyar dolar) olması bekleniyor.

2050 yılında tamamlanması planlanan proje Avrupa kıtasının enerji ihtiyacını sürdürülebilir olarak çözmeyi amaçlayan geniş kapsamlı bir girişim. Projenin en önemli kısmı Kuzey Afrika çöllerinin yüksek güneş enerjisi kapasitesi taşıyan çöllerine yerleştirilecek parabolik güneş panelleri.
Desertec Projesinin kapsamını aşağıdaki resimde görebilirsiniz
Projenin simulasyonunda Türkiye’nin de yer aldığını görebiliyoruz. Yine haritaya bakıldığında Kuzey Afrika Çölleri parabolik sistemli güneş enerjisi üretimi için planlanırlen, Avrupa Fotovoltaik güneş panelleri ve rüzgar türbinleriyle enerji üretiminde ağırlık kazanacak.
Münchener Rück olmak, Siemens, Deutsche Bank, Ren-Vestfalya Elektrik gibi büyük 20 Alman şirketin girişimiyle hayat bulması planlanan Desertec projesiyle Afrikaya 2020 de 310 km2, 2050′e kadar ise 3600 km2 alan kaplayan güneş santralları kurulacak. Bu santraldan elde edilen elektriğin 2010 yılında ilk transferinin başlayacağı belirtiliyor.
Güneş panellerinden elde edilen enerjinin pahalı olacağını savunan yaygın görüşü haksız çıkarak Desertec projesinin fizibilite çalışmalarını Alman Hava ve Uzay Araştırmaları Merkezi yapmış Buna göre sistem her açıdan değerlendirme altına alınmış. Afrika’dan Avrupa’ya taşınacak elektriğin yüksek gerilim hatlarındaki kaybı yüzde 10-15 arası olacağı hesaba katıldığında her bir kilovat elektriğin maliyetinin 8 kuruş olarak belirlenmiş. Bu haliyle oldukça düşük maliyetli sayılabilecek projede verimliliğin artmasının en önemli nedeni ise Afrika çöllerinin güksek güneşlenme potansiyeli.
Proje Hakkında Düşünceler
Mali Handelsblatt Gazetesi projeyi uygulanabilir görmekle birlikte Afrika’nın çalkantılı siyasi yapısını olası riskler arasında saymış.
Financial Times Deutschland Gazetesi gelişmeyi yenilenebilir enerjilerin gelişi için umut verici bir adım olarak niteliyor. Gazete güneş enerjisi yatırımlarının ilk defa bu ölçüde ve gerçekçi ve “işe yarar” seviyeye ulaştığını söylüyor....

Devlet Desteği ile Evlerine Güneş Enerjisi Kurulan Köylüler, Artık Ağaç Kesmiyor

Denizli'de Orman-Köy İlişkileri Genel Müdürlüğü (Orköy) projesi kapsamında köylerde evlere kurulan güneş enerjisi sistemi sayesinde köylüler orman odunu yakmayı bıraktı. 2006 yılında ilk kez Serinhisar ilçesinin Kocapınar köyünde 41 ailede uygulamaya konulan Güneş Enerji Sistemi Projesi başarılı sonuçlar verince projenin köylerde yaygınlaştırılması kararı alındı.

Proje çerçevesinde bugüne kadar 511 aile evinde sıcak suya kavuştu. Daha önce ormanlarda topladıkları odunlarla banyo, bulaşık yıkayabilen köylüler artık 24 saat sıcak su kullanma imkânı bulmasından dolayı oldukça memnunlar. Denizli Valisi Yavuz Erkmen, ilde orman köylerinde kampanya şeklinde uygulamaya konulan güneş enerjisi sistemiyle ilde yılda 1 milyon 44 bin lira israfın önlendiğini söyledi.

Denizli'nin Beyağaç ilçesine bağlı Uzunoluk köyünde, ormanların korunması ve gelişmesini sağlamak üzere Orköy tarafından sağlanan kaynakla 60 ailenin güneş enerjisi sistemiyle tanışması sebebiyle tören düzenlendi. Törene Vali Erkmen, Denizli Orman Bölge Müdürü Adem Oklu, Denizli İl Jandarma Komutanı Kurmay Albay Ali Çardakcı, Denizli Emniyet Müdürü Atilla Çınar, İl Genel Meclisi Başkanı Halil Pekdemir, İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Adem Oklu, daire müdürleri, il genel meclisi üyeleri davetliler ve Uzunoluk köylüleri katıldı.

Vali Erkmen, törende yaptığı konuşmada, proje kapsamında Denizli'de bu yıla kadar 417 aileye güneş enerjisi sistemi kurulduğunu belirterek, "Bu yıl ayrılan ödenekle şimdiye kadar yapılanın üzerinde bir sayıda aileye güneş enerjisi kurulması için destek verilecek. 2009 yılında 511 aileye, aile başı 1350 TL kredi desteği sağlanacak. Toplamda 928 aileye ulaşıyor ki, çok ciddi bir rakam. Tabii Orköy kredilerinin de büyük bir kısmını bu yıl Beyağaç ilçesinde kullanmasını daha önceden kararlaştırmıştık. Ormanlık alan olması ve başka bir geçim kaynağı bulunmaması nedeniyle burası destekler konusunda ön plana çıkıyor. Bugün bunun başlangıcını yaptık, inşallah ağustosun sonuna kadar da bütün bu köydeki çalışmalar bitirilmiş olacak. Sonuçta hem vatandaş suyu çok daha rahat, pratik ve ucuz olarak elde etmiş olacak hem de ağaçların kesilmesi ve orman tahribatı önlenecek.'' dedi. Erkmen, evlerine kurulacak 928 ailenin evine güneş enerjisi sistemi kurulmasıyla 13 bin 920 ster ağacın ormanda kaldığını ve 1 milyon 44 bin liralık israfın önlenmiş olduğunu da sözlerine ekledi.

Konuşmaların ardından açılışı evin hanımı Ayşe Eren ile birlikte yapan Vali Erkmen, musluğu açarak ilk sıcak suyun akmasını sağladı. Evine güneş enerjisi sistemi kurulan Ahmet Eren, uygulamadan çok memnun olduklarını söyledi. Eren, "Daha önce odun zahmeti vardı. Şimdi güneş enerjisinden faydalanıyoruz. Ama bunun daha ileri gitmesi için güneş enerjisinin yanına elektrik sistemi takılmasını istiyoruz." dedi. Ayşe Eren de "Her iş için sıcak su lazım bize. Çok teşekkür ederiz bunun için. Eskiden odun kucaklar gelirdik. Çamlardan kozak toplardık. Allah'a şükür bu günleri de gördük." diye konuştu. Çiğdem Kaba da "Sıcak su gibi bir nimet mi var? Çok güzel bir şey gerçekten. Önayak olanlar sağolsun. 70 yaşındaki yaşlı başlı kadını düşünün. İşten geliyor, çocuğu ve kendisi banyo yapacak çamaşır yıkayacak. Düşünün kaç saate mal oluyor? O yorgunlukla zor bir durum." ifadelerini kullandı.

Öte yandan Güneş Enerji Sistemi'nin ilk kullanıldığı köy olan Koçapınar köylüleri de Orköy projesinde aldıkları güneş enerjisini kullanmaya başladıklarından itibaren ormandan odun kesmeye gitmediklerini söylediler.

Koçapınar Köy Muhtarı Hasan Söylemez, "Önceden odunla ateş yakıyorduk, ormana çok tahribat veriyorduk. 40 kişi bir çam kesse 40 çam ediyor. Ormanın bu kadar karı var. Vatandaş artık dağa bile gitmiyor. Odun ihtiyacı fazla yok. Kömür filan da almaya başladılar. Diğer vatandaşlar da istiyor. 24 saat her istediğinde sıcak su hazır. Hayvancılık yaptığımız için sıcak su ihtiyacımız çok oluyordu." dedi.

Avrupa'ya güneş enerjisi yolda

Güneş enerjisi konusundaki planların hayata geçmesi durumunda Avrupa'nın elektrik ihtiyacının yüzde 15'inin güneş enerjisinden karşılanabileceği umuluyor.

Dünyanın başlıca enerji şirketleri, 3 yıl içinde, Kuzey Afrika ve Ortadoğu'daki büyük güneş enerjisi kaynaklarının elektriğe dönüştürülmesine yönelik ayrıntılı bir plan hazırlamakta anlaştı. Temsilcilerinin Almanya'da bir araya geldikleri enerji şirketlerinin tasarladıklerı projeler, 40 yılı aşkın bir süreyi kapsıyor, maliyeti ise 550 milyar doları aşıyor. Bu kapsamda, Avrupa'ya ve üretildiği bölgelere enerji desteği sağlaması umulan bir dizi güneş enerjisi projesi hayata geçirilecek. Almanya'dan Siemens ve RWE'nin de aralarında yer aldığı şirketler Münih'te bir mutabakat zaptı imzaladılar.

Bu belgede uygulanması düşünülen planların fizibilitesinin incelenmesi üzerindeki mutabakat kayda geçirildi. Güneş enerjisi konusundaki planların hayata geçmesi durumunda Avrupa'nın elektrik ihtiyacının yüzde 15'inin karşılanabileceği umuluyor. Kuzey Afrika ve Ortadoğu'da uygulanması düşünülen projenin aynı zamanda Avrupa'nın karbon salımlarını azaltma hedefine de yardımcı olabileceği düşünülüyor. Ağırlıkla Sahra çölünde kullanılacak teknolojinin denemeleri tamamlandı ve pilot projelerin ABD ve İspanya'daki uygulamaları da başladı. Güneş enerjisi projesi için kurulan konsorsiyumda Deutsche Bank finans kuruluşu ve E.on enerji şirketi de yer alıyor. Termal güneş enerjisi sistemleri güneş ışığının belli bir alanda odaklanması prensibi ile çalışıyor. Bu yolla elde edilen ısı da buhar türbinleri yoluyla elektriğe dönüştürülüyor. Proje ile ilgili kaygılardan biri ise uygulama sahasında yer alan ülkelerdeki olası siyasi istikrarsızlıklar. Almanya'daki konferanstan çıkacak olan sonuç, Sahra Çölü'nde kurumsal ve büyük ölçekli güneş enerjisi üretimi başlamasını sağlayabilecek.

TÜRKİYE GÜNEŞ ENERJİSİ HARİTASI





Güneş Enerjisi Dünya Pazarı


Yenilenebilir enerji sektörünün gelişme potansiyeli en yüksek alanı, güneş enerjisi sektörüdür. Solar enerji pazarının önümüzdeki yıllar içinde hızlı bir şekilde büyüyecek olması tartışılmaz bir gerçektir.

Şu anda bile bu sektör için en hızlı geliştirilen teknolojilerin en hızlı ilerleyenlerden biri olduğunu söyleyebiliriz. Bu durum “ sektörel büyümenin ” çok fazla olduğu kanıttır. Son dönem kriz etkilerini saymazsak dünyanın en büyük 28 solar enerji şirketinin piyasa değeri 120 milyar ABD doları seviyesine erişmiş durumda. Sermayesini girişim ve yatırım işlerine kullanan şirketlerin vazgeçilmez yatırım alanlarından biri solar enerji sektörüdür. On beş senelik süre zarfında solar enerji sektörünün mevcut kurulu elektrik üretim şebekelerinin önüne geçeceği tahmin ediliyor.

Dünya geneli sorunları olarak sayılan enerji talebi ve su yetersizliği konuları için çözüm arayışlarında solar enerjinin yeri çok önemlidir. Bir de mevcut fosil yakıt kaynaklarının şu anki tüketim değerlerini göz önüne alıp bir hesap yaparsak; 2040 yılında, yani 30-35 yıl içinde dünyadaki fosil yakıt rezervleri büyük ölçüde tükenecek sonucuna varırız ve tek çözüm çevreci ve yenilenebilir kaynaklar olduğunu görürüz. Doğal felaketler, ülkeler arası anlaşmazlıklar ve diğer olumsuz unsurları eklersek Gelişen dünya ekonomisini taşıyabilecek enerji arzının olmadığını ve bunun Türkiye de dahil birçok ülkenin ekonomisini ve refahını etkileyebileceğinin farkına varırız. Bir ülkenin ayakta kalması için güçlü ekonomi ve her konuda tam bağımsız olması gerekiyorsa gelecekte ülkeleri bekleyen en büyük tehlike enerjide dışa bağımlı olmaktır. İç pazara enerji arz ederek tüm talebi karşılamak hatta dış pazara satabilir konuma gelmek için çözüm güneş tarlaları kurmak bundan da öte halkı teşvik ederek mevcut yada yapacak oldukları yapılara yenilenebilir enerji kaynaklarını entegre ederek lokal çözümler geliştirmesini sağlamaktır. Bu şekilde şebeke kurulum, bakım, onarım ve yenileme maliyetleri azalacak, ülkenin genel giderlerinde bir miktar düşüş gözlenecektir.
Mevcut kurulu güneş enerjisinden elektrik gücü ve ülkelerin konuya yatırım rakamlarına baktığımızda: Uluslar arası Enerji Ajansı IEA’ya göre Almanya’da 1.43 milyon kilovat saat, Japonya’da 1.42 milyon kilovat saat ve ABD’de 480 bin kilovat saat kapasiteli kurulu fotovoltaik sistemleri var. Ancak ABD’de önümüzdeki birkaç yıl içinde kapasitenin hızla artarak 3000 megavat (MW) seviyesine çıkacağı bekleniyor. Yukarıdaki değerleri incelediğimizde bugün solar enerji konusunda dünyada en fazla yol almış olan ülkeler Amerika Birleşik Devletleri, Almanya, Japonya ve hızla büyüyen ekonomisinin bir kısmını bu işe yönlendiren Çin Halk Cumhuriyeti ve İspanya olarak sıralanabilir.

2007 itibariyle dünya genelinde kurulu güce bakarsak 2004 senesine kıyasla %50 oranında artış göstermiş ve 240 gigavat değerine ulaşmış. Ancak bu noktada bir sorun var. Katlanmış gördüğümüz bu değeri baştaki 2006 yılı tablosuna bakarak incelediğimizde asıl paydayı yine yukarıda sıraladığımız ülkeler oluşturuyor.

GÜNEŞ OCAĞI


Hepimiz güneş ışınlarının bir noktada toplanmasıyla yüksek sıcaklıkta bir ışın demeti oluştuğunu biliriz. İnce kenarlı bir mercek yardımıyla kağıt yakma deneyinde bu etkiden yararlanılır. Oluşturulan bu sıcaklık etkisi daha büyük bir düzenekte kullanılıp yemek pişirme gibi işlevleri gerçekleştiren düzenekler kurmak da mümkündür.
Bir güneş ocağının çalışma mekanizması oldukça basittir. Bunun için güneş ışınlarını tek bir noktada toplayacak bir düzenek oluşturulması gerekir.

Yandaki resimde gösterilen düzenek güneş ocaklarının çalışma yapılarına benzemektedir aslında bu yapı bildiğimiz çukur aynanın kendisidir. Ana eksen ışığı yansıtıcı pürüzsüz bir yüzey, odak noktası ise yansıyan ışınların toplandığı noktadır.

Güneş Ocağı Nedir?
Güneş ocakları, güneş enerjisi ile çalışan ve pişirme amaçlı kullanılan sistemlerdir.
Güneş Ocağının Faydaları nelerdir?
- Yakıtsızdır
- Ekonomiktir
- Çevrecidir
- Yerlidir
- İthal enerji kaynaklarına alternatif olabilir
- Orman tahribatını önlemeye yardımcı olur
- Kırsal bölgelerin sosyo-ekonomik kalkınmasına destek olabilir.

Güneş Ocağı Nasıl Çalışır?
Güneşten ışıma vasıtası ile gelen ısı, iç yüzeyi parlak paraboloid çanak vasıtası ile çanak odağında yoğunlaştırılmakta ve odağa yerleştirilen tencere tabanında ışık, ısı enerjisine dönüşmektedir.
Oluşan yüksek sıcaklık ile tencerede pişirme işlemi gerçekleşmektedir.
1,6 m çapındaki bir güneş ocağının gücü yaklaşık 1,5 kW’tır.

Güneş Ocağının Ekonomik Analizi
Güneş ocaklarının maliyeti imal edildikleri malzemeye göre değişmektedir.
Güneş Ocakları yaklaşık 1.5 yılda maliyetini karşılayacak tasarruf sağlamaktadır.
Ülkemizdeki bir evde yılda en az 5 adet 12 kg’lık LPG tüpü eşdeğerinde tasarruf sağlanacağı tahmin edilmektedir.

Türkiye'de Güneş Ocağı Potansiyeli
- Ülkemizdeki 15 000 000 konutun %55' si müstakil evdir.
- 8 250 000 adet müstakil ev
- 8 250 000 adet güneş ocağı
Ülkemizde 8 250 000 adet güneş ocağının kullanılması ile ;
- 1 Milyar YTL/yıl (750 milyon ABD $/yıl) tasarruf imkanı doğacaktır.
Güneş Ocakları Kaç Dereceye Kadar Isıtıyor?
Güneş ocağı güneş ışıklarını bir noktada odaklayarak tencere altındaki ısıyı tüp ateşi seviyesine kadar çıkarabiliyor. Özellikle güneşin parlak olduğu günlerde tencerenin altındaki ısı 130-140 dereceyi buluyor. Güneş ocağı evlerin yanı sıra kırda, piknikte ve dağcılıkta da ideal bir alet. Ocakta kış aylarında bile yemek pişirilebiliyor. Tek şart havanın güneşli olması. Yangın çıkarma riski olmayan güneş ocağı rüzgarlı havalarda da kullanılabiliyor ve tüp gibi çevredeki oksijeni tüketmiyor. Tüp fiyatlarının her gün arttığı ülkemizde evlerinin balkonları güneş alan kişiler de yaz, kış kullanabilirler. Çünkü güneş ocakları tüpün verdiği ısının aynısını veriyor ve çevreyi kirletmiyor.

İlk Güneş Ocağı / Güneş Pişiricisi Ne Zaman Yapıldı?
1767 yılında İsveç’li bir doğa bilimcisi Horace de Saussure’nin yaptığı belirtilmektedir.

Güneş Ocağı En Çok Hangi Ülkelerde Kullanılmaktadır?
Güneş enerjisiyle yemek pişiren güneş fırınları en çok Çin ve Hindistan'da kullanılmaktadır. Bu miktarın 100.000 adet olduğu tahmin edilmektedir.
Kenya'da da yeni yeni 5000 cıvarında kullanıma ulaşılmıştır.

Farklı Güneş Ocağı Şekilleri
1 - Kutu Şeklindeki Ocaklar
2 - Katlanabilir Ocaklar
3 - Parabolik Ocaklar

1 - Kutu Şeklindeki Ocaklar:
Yemekleri yavaş yavaş pişirmeyi sağlayan kutu ocakları kapalı bir kutu şeklindedir. İçeri giren güneş ışınlarının sera etkisiyle ortamı ısıtması sonucu yemek pişirilmektedir.
Üst kısmı cam, iç kaplaması da yansıtıcı parlak malzemeden yapılmaktadır.

Kutu ısıtıcıların alt kısımları ve içinde yemek pişirmek için kullanılan kap siyah renkli malzemelerden yapılmalıdır. Bu durum ısının tutulmasını kolaylaştıracaktır.

2 - Katlanabilir Güneş Ocakları:
Katlanabilir güneş ocaklarında güneş enerjisini belirli bir noktada odaklamak yerine geniş bir alanda yoğunlaştırma yapılır katlanabilir özellikte olduğu için taşınabilme ve yer kaplama yönünden avantajlıdır.

İç yüzey parlak yansıtıcı yüzeylerden oluşturulmuştur.



3 - Parabolik Güneş Ocakları:
Yapıları çanak çeklindedir. Diğer türlerin aksine ışığı belirli bir alanda yoğunlaştırır. Bu nedenden ötürü ancak güneşli günlerde kullanılabilmektedir. Odak noktası güneşin hareketine göre değiştiği için parabolik ocakların sürekli güneşi takip etmesi gerekir. Kısa süreli ısıtmalarda(yumurta, sosis pişirme) daha kullanışlıdır. Yüksek sıcaklık elde edilebilir. Odak noktasına vücudun temas etmemesine dikkat etmek gerekir. Oluşan yüksek ısı yanıklara sebep olabilir.

Güneş Enerjisiyle Soğutma


Enerji maliyetlerindeki artış ve küresel ısınma gibi çevreci kaygılar yenilenebilir ve doğa dostu enerji türlerine olan ilgiyi arttırıyor. Tüketicilerde oluşan bu eğilim, enerji alanında ar-ge çalışmalarının desteklenmesini ve bu sayede de yeni teknolojilerin hayatımıza girmesini doğuruyor.
Alternatif enerji türlerinde en yaygın olanlarından biri olan güneş enerjisi başlangıçta sıcak su üretmekte kullanıldı. Daha sonra güneşten elektrik üreten güneş panelleri yaygınlaşmaya başladı. Günümüzde bu iki tür de belirli ölçülerde kullanılmaktadır.
Güneş enerjisinin bu yazıda ele alacağımız kullanım alanı teorikte 1970'lerde ortaya konulmasına karşın çok yoğun bir kullanım seviyesine ulaşamamış olan soğutma teknolojisidir.
Güneş enerjisiyle soğutma teknolojileri üzerine yapılan çalışmalar dünyadaki mevcut enerji sorunları nedeniyle hız kazanmış, ülkemizde de bu teknoloji uygulama alanına sahip olmuştur.

Güneş enerjisiyle soğutmanın temeli Absorbsiyonlu soğutma ilkelerine dayanır. Absorbsiyonlu soğutmada buz dolaplarındaki kompresörlerde olduğu gibi gaz sıkıştırılmaz, bunun yerine sıcak buharın çeşitli sıvıların soğrurulması(absorbe edilmesi) gerçekleştirilir.
Absorbsiyonlu Soğutma Nedir?
Sıcaklığı 100°C ile 200°C arasında olan ucuz bir ısı kaynağı bulunduğu zaman ekonomik açıdan kazançlı olabilecek bir soğutma yöntemi absorbsiyonlu soğutma sistemidir. Absorbsiyonlu soğutma sistemlerinde soğutucu akışkanın bir ikinci akışkan içinde soğurulması gereklidir. Bu sistemler buhar sıkıştırmalı soğutma sistemine çok benzer fakat buradaki kompresörün yerini karmaşık bir soğurma mekanizmasının aldığı görülür. Soğutma mekanizması absorber ve jeneratörden oluşmaktadır ve sıkıştırma işlemini gerçekleştirmektedir. Bu mekanizmanın soğutkan basıncını yükseltmek için bir araya getirildiği gözlenmektedir. Absorbsiyonlu sistemde buhar yerine sıv sıkıştırılmaktadır. Bu sistemlerin çalışması dış kaynaktan sağlanan ısıya dayanır. İş ısıtıcıda sağlanan ısının yüzde biri mertebesinde olup, çevirimin termodinamik çözümlemesinde genellikle ihmal edilir. Absorbsiyonlu sistemlerde çevirimi çalıştıran enerji ısıdır.
Güneş enerjisiyle soğutma yapan bir sistemin şeması yukarıda gösterilmiştir.. Şekilde de görülebileceği gibi parabolik oluklu kolektör kullanarak 180 200°C cıvarında sıcaklık üretmek mümkündür. Üretilen sıcak su buhar oluşturmakta, bu buhar doğrudan ısıtma amaçlı kullanılabileceği gibi absorbsiyon aşamalarından geçerek soğutma amaçlı da kullanılabilmektedir.
Güneş enerjisiyle soğutma sistemlerinde gece güneşlenme olmayacağı için soğuk su ve sıcak su depolarının bulunması gerekmektedir.
Bu soğutma modeli çevreye uyumlu olması, doğayı kirletme miktarının az olması nedeniyle oldukça faydalı görülmektedir.
Güneş enerjisiyle ısıtma sistemleri özellikle yüksek oranda soğutma giderleri bulunan otel, iş yeri, turistik tesis, ve sanayi kuruluşlarında elektriğe oranla çok daha ekonomik bir çözüm yoludur.

Türkiye'de de güneş enerjisiyle soğutma faaliyeti yapan firmalar bulunmaktadır. Bunun yanında güneş enerji ve jeotermal ısıyı kullanarak benzer bir soğutma faaliyeti akademik alanda da sürmektedir.
Gazi Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesi Makine Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Adnan Sözen, projede görev alan Yrd. Doç. Dr. Tayfun Menlik, Yrd. Doç. Dr. Veysel Özdemir ve doktora öğrencisi Engin Özbaş ile ortaklaşa yürüttükleri soğutma projesi deneysel başarılara ulaşmıştır.
Doç. Dr. Adnan Sözen, gerçekleştirdikleri projeyle %35 verim elde ettiklerini, kullandıkları mini buzdolaplarında -15 dereceye kadar sıcaklığı düşürdüklerini belirtti. Sözen, dada büyük kolektörler kullanabildikleri anda sıcaklığı daha da düşürmeni mümkün olduğunu belirtiyor.