3 Eylül 2009 Perşembe

Güneş Enerjisi Araştırma Merkezi Kuruluyor


ODTÜ'nün güneş enerjileri teknolojileri üzerine 20 yıldır çalışmalarını sürdürdüğünü anlattı.

DTÜ'de Devlet Planlama Teşkilatı'nın (DPT) mali desteğiyle, Türkiye'nin enerji ihtiyacının güneş santrallerinden karşılanmasını sağlayacak teknolojilerin geliştirileceği "Güneş Enerjisi Araştırma Merkezi (GÜNAM)" kuruluyor. GÜNAM Proje Koordinatörü ODTÜ Fizik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Raşit Turan, ODTÜ'nün güneş enerjileri teknolojileri üzerine 20 yıldır çalışmalarını sürdürdüğünü anlattı.

Güneşin her yıl dünyaya 120 bin TerraWh enerji gönderdiğini, bu miktarın bugün dünyada harcanan yıllık enerjinin binlerce katı olduğunu ifade eden Turan, güneş enerjisinden etkin yararlanmak için geliştirilen teknolojilerin yüksek maliyetlerinin yürütülen yeni teknolojilerle hızla aşağı doğru çekildiğini anlattı.

Türkiye'nin de büyük bir güneş enerjisi potansiyeline sahip olduğunu vurgulayan Turan, Türkiye'de güneşten elektrik enerjisi elde etmenin maliyetinin kuzey enlemlerdeki Almanya gibi ülkelerin maliyetlerinin yarısından az olduğunu belirtti. Turan, "Avrupa Birliği, 2020'de toplam enerji ihtiyacının yüzde 20'sini yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılamayı ve enerji sarfiyatını yüzde 20 oranında azaltmayı hedefliyor. Bunun için de güneş enerjisi teknolojilerine teşvikler getiriliyor.AB'deki güneş enerjisi teknolojilerine olan yaklaşımlar Türkiye'de de oluşmaya başladı" dedi.

Avrupalılar, Afrika çöllerini ayna tarlası yapacak, güneş enerjisi üretecek


Afrika güneşi, Avrupa’yı aydınlatacak. Çoğu Almanya’dan çok sayıda Avrupa şirketinin desteğiyle gerçekleştirilecek ‘Desertec’ adlı projede, çöle yerleştirilecek aynalar aracılığıyla güneş enerjisinden elektrik üretilecek.

‘Küçük adımlar’la ve 400 milyar avroluk bütçeyle yürütülecek planın tamamlanması 2050 yılını bulacak; hedef Avrupa elektrik ihtiyacının yüzde15’ini sağlamak.

Avrupalı şirketler tarafından desteklenen 400 milyar avroluk bütçeye sahip 'Desertec' adlı projeyle, Avrupa elektrik ihtiyacının yüzde 15'ini Afrika güneşinden sağlamayı planlıyor

Avrupa’da çoğu Almanya’dan olmak üzere çok sayıda şirketin desteğiyle gerçekleştirilmesi planlanan ‘Desertec’ adlı proje, 400 milyar avroluk bütçeye sahip olacak. Uzmanlar, projenin küçük adımlarla ilerleyebileceğini, tam olarak tamamlanmasının ise 2050 yılını bulacağını belirtiliyor. Bu yöntemle, çöle ayna tarlaları kurulacak. Sahra bölgesinin güneş ışınları çöle yerleştirilen aynaların vasıtasıyla suyun ısıtılmasına yarayacak. Isınan su tribünleri çalıştırarak elektrik enerjisinin üretilmesine yol açacak. Konuya yakın isimler projeyi, “Dünyanın en önemli güneş enerji projesi” olarak tanımlıyor.

Kum fırtınası tehlikesi

Aynalar, ağırlıklı olarak Kuzey Afrika olmak üzere, Orta Doğu’ya da yerleştirilecek. Projenin gerçekleşmesi halinde Kuzey Afrika ve Avrupa ekonomilerinin sera gazı emisyonlarını sınırlı ölçüde tutarak büyümelerine olanak sağlayabileceği ifade ediliyor. ‘Desertec’ adlı projeye destek veren şirketlerin finans ve sanayi alanında faaliyet gösterdiği belirtildi.
Desertec adlı projenin, Avrupa kıtasını iklim değişikliğine karşı mücadelede ön saflara taşıyacağı belirtiliyor. Cambridge Üniversitesi’nden araştırma görevlisi George Joffe, Sahra bölgesinin istedikleri her türlü avantajı kendilerine sunduğunu belirtti. Joffe, bölgede neredeyse nüfusun olmadığını ve çok yoğun olan güneş enerjisinden faydalanma şanslarının yüksek olduğunu ifade etti. Projeye yönelik olarak olumlu eleştirilere rağmen, planın bazı tuzakları da barındırdığı söyleniyor.
Avrupalı şirketlerinin yeni bir teknoloji kullanacağını ve Kuzey Afrika’da hukuk sisteminin zayıf olmasının projeye yönelik olarak bazı riskleri de beraberinde getirdiği vurgulanıyor. Projenin maliyetinin çok yüksek olduğu, aynı zamanda da, Sahra bölgesindeki kum fırtınalarının da sorun yaratabileceği ifade ediliyor. Avrupa hükümetlerinin de Kuzey Afrika’dan enerji ithalatı yapılmasının bazı risklerinin olduğunu kabul ettiği belirtiliyor. Alman parlamenter ve Avrupa Yenilenebilir Enerji Derneği Başkanı Hermann Scheer, Sahra bölgesinden enerji tedarik edilmesinin Kuzey Avrupa açısından sadece bir serap olduğunu, projenin teknik kapasitesinin ise abartıldığını söyledi.

Sera gazları azaltılıyor

Avrupa’da bulunan çoğu hükümet, sera gazı emizyonlarını 2050 yılına kadar yüzde 80 azaltarak, 1990 yılındaki seviyenin altına indirmeyi planlıyor. Merkezi Münih’te bulunan Jeolojik Risk Araştırma Bölüm Başkanı Peter Hoeppe, Reuters’e verdiği demeçte, iklim değişikliğine karşı mücadelenin önemi üzerinde dururken şöyle konuştu:”İklim değişikliği bizim işlerimizi olumsuz yönde etkiliyor. Hava koşullarına bağlı doğal felaketler ciddi anlamda sorun yaratıyor. Proje önemli, bu fırsatı kaçırmak delilik olur.” Projenin resmi internet sitesi Dersertec’de ise, proje için çalışan Dr. Gerhard Knies’in görüşlerine yer verdi. Knies, Çöl’den 6 saatte elde edilebilecek enerjinin insanlığın bir yıl içinde tükettiğinden daha fazla olduğunu ifade etti.

100 yıllık enerji

Kuzey Afrika ülkekelerinde ise projeye yönelik olumlu bakış açısının bulunduğu gibi bazı olumsuz yorumlarda yapılıyor. Fas yenilenebilir enerji ajansı ajansı CDER, proje’nin Kuzey Afrika’nın, ekonomik ve sosyal gelişimine katkıda bulunabileceği belirtiyor. Fas Hükümeti yetkilileri de, projenin Fas’ın enerji bağımlılığını azaltacağını belirtiyor. CDER’den Sadi Mouline proje ile ilgili olarak, “Kendi ülkemiz için yeteri kadar enerji üretebiliriz. Aynı zamanda ihracat da yapabiliriz. Önümüzdeki 100 yıl için yeterli enerji üretini yapabiliriz” açıklamasında bulundu. Enerji ihtiyaçlarının önemli bir bölümünü ithal etmek durumunda kalan Fas, Tunus ve Ürdün gibi Afrika ülkelerin ‘Desertec’ projesinden faydalanacağı ifade ediliyor.

Muhalif sesler de var

Öte yandan Cezayir hükümeti ise, bu projeye sadece Cezayirli şirketlerle yabancı şirketler arasında bir ortaklığa ve teknoloji transferine izin verilmesi halinde onay verileceğini belirtiyor.
Cezayir Enerji Bakanı Chakib Khelil, “Şartlarımız karşılanmazsa proje ile ilgilenmiyoruz. Bu şartlarda, yabancı şirketlerin enerji kaynaklarımızı kullanmalarına izin vermiyoruz” açıklamasında bulundu. Reuters’sa haberinde, Cezayir’de, El Kaide bağlantılı ayrılıkçı güçlerin bulunduğu ve projenin yatırmına ilişkin risklerin bulunduğu belirtildi. (Radikal)

Alman şirketleri ağırlıkta

‘Desertec’ adlı projede yer alan Avrupalı şirketlerin çoğunluğunu Alman firmaları oluşturuyor. Konsorsiyumda Almanya’nın en büyük bankası Deutsche Bank, Almanya’nın önde gelen mühendislik ve yüksek teknoloji şirketi Siemens, İsveç mühendislik şirketi ABB, Alman kamu şirketi E.ON, Alman kamu şirketi RWE, dünya’nın önde gelen reasürans şirketlerinden Alman Munich Re, İsveç mühendislik şirketi Abengoa Solar, Cezayir’li gıda şirketi Cevital, Alman devlet bankası HSH Nordbank, sanayi tesislerinin inşasını gerçekleştiren Alman M & W Zander Holding, Alman MAN Solar Millennium, ve Alman güneş panelleri üreticisi Schott Solar adlı kuruluşlar bulunuyor.

Projenin resmi internet sitesine göre, proje ile ilgili politik, sosyal, endüstriyel ve hukuki bütün sorunlara karşı The Desertec isimli bir fon da kurulmuş durumda.